sesler duyuyordum gecenin içinden
sesler ki;
anneleri, çocukları
sesler ki;
öpüşmeler, musluktan akan sular.
sesler duyuyordum gecenin içinden
sesler ki;
soğuk yataklar, bakışlar uzaklara
sesler ki;
özlemler, bir daha gelmeyecekler
sabahları kovalıyordu saatler
radyoda piyano diye tutturdum
sokaklarda gene sesler
sesler ki;
ölüm gibi kanatan
sesler ki;
kaldırıma düşen yağmurlar.
nihayet birileri tuşlara basıyordu
sanki;
kadın adımları taşra meydanlarında
sanki;
yenilmişliği bütün coğrafyanın.
önüme bir mendil koydular en beyazından
kan tutar gibi ödlek ellerim
kan tutar gibi kaçıyorum bakışlardan.
sesler duyuyorum gecenin içinden
sesler ki;
çığlıkları en yalancı müzisyenlerin
sesler ki;
ölümümü karşılatıyor.
işte son sahnesindeyim bütün vedaların
son sahnesi ki;
gece yarası umutlarının
son sahnesi;
müzikal veda’ nın.