Yunan ayaklım!
Dikilip öylece karşımda
Gözünde yaş, yüzünde bıktırıcı bir tebessüm
Kısarak sesini
Bir küçük hoşçakala nasıl sığdırdın tüm nefesini?
Rastlaşırsak bir gün o halde, sancak alabanda!
Ama bil ki;
Bunu hiç ummazdım senden
Öyle güpegündüz, ulu orta…
Sen,
Sen sûra nasıl üflersin?
Hem dürdün defterimi, hem sol elime verdin.
Şimdi ben, Mısır ayaklı
Firavun inatlı olmak ile meşhurum
Soyum sekizinci hanedan dedikleri
Seve seve Helen kızı!
Seve seve!
Ben seve seve olurum da uğruna kul köle,
İmhotep’in sızlar kemikleri
Yapma böyle!
Kılıcımı kınsız, sırtımı pelerinsiz
Bırakmak pahasına,
Yakıyorum kahraman ihtiva eden tüm masallarımı.
Kurtaramam artık dünyayı, istifa!
Dilinden duyduğum bencil mutluluk arzusunu
Hiç içimden duyamamak pahasına,
Satıyorum kahkahandan muaf tüm sevinçlerimi
Tek gidiş bir bilet parasına.
Ve üzerine doğrulmuş görürsem pişmanlık namlusunu
Bin defa aranıza atlamak niyetindeyim
Bir tek haydut kibrim kalsın dinç
El birliği ile kapatalım borcunu kredi kartının
Ettirmeden önce bendenizi linç
Al vitrinde gördüğün o mavi ayakkabıyı
Polis çağıralım sonra, parçalasın pankartımı
Hep seni seviyoruma dönen dilimin açtığı
Gözün ile gözüm arasında kurulacak temas
İnfazımı yakmak demek
Bakma!
Yasaktır suçluya iltimas
Çığ düşüyor yangınlarıma
Git!
Giderken hatırama bas
Göreceksin;
Muhitinde açan tüm çiçekler ne m’oubliez pas*
1 comment
Merhabalar, şiirinizi beğendim. Biz Sâkî adlı edebiyat ve fikir dergisi çıkarmaktayız. Şiirinizi yazı havuzumuza almak isterim, izniniz var ise. Bana ulaşabilir misiniz? Saygılarımla.
twitter.com/elifnrblr veyahut facebook.com/sakidergisi