Sevgisiz kalmışsak eğer biz, alabildiğine sevdiğimizden olsa gerek,
Ki bu, çırpınmaktan harap olmuş göğüs kafesine denk,
Çöle karışmışsa eğer vahamız, göz göre göre suyumuzu israf ettiklerinden olsa gerek,
Ki bu, heyecansız geçen yıllara denk,
Heyecansızlığa terk edilmişsek eğer biz, ki bu heyecansızlık cansız doğmuş bir bebeğe üzülmeye denk,
Saflığı, aptallık olarak addedenlerin akılsızlığından olsa gerek,
Peki ya bütün bunları yapanlarda mı var renk,
Kırıp, döküp, incitip, çalanlar gittikleri yerde çiçek mi verecek?
İyilik o dur ki, seni yaksalar dahi bir ah etmemek,
Tamda bu hususta kaybeden yeniden kaybeder, ah vah ederek.
Oysa herkes bilir ki sabırdan sonra açar hep en güzel çiçek,
Dillerini ve beden dillerini tutamayanlar elbette incinecek ,
Sessiz kalmışsak eğer biz, konuşmayı değerli gördüğümüzden olsa gerek,
Ki bu, değerleri olmayanların anlayamayacağı bir şey ve külçe külçe altına denk.