Sabır topraklarının üzerinde,
Değişik anlamlarla çevrili bedenimin üzerine resimler yapıyor bir çocuk..
Sahibi bulunamayan bir köpeğin feryatları eşliğinde
Zaman,içimden çıkarak bir hayvana dönüşüyor
Sisleri alıp içlerine yemyeşil tütünler sarıp içiyorlar bu gece
Hayırdır neler oluyorsa buralarda
O değilde ben ne olacağım
İçime nargile kömürleri atıldığını hissediyorum
Ama niye beni çok hızlı çekiyorlar ve de çabuk yanmama sebep oluyorlar
Aklımın uçurumundan,çeşitli insanları atıyorum
Düşmeden tutuyorum bazılarını ve pişman oluyorum
Sepetlerden kurulmuş bir hayatın içinde yokluğun pençesindeyim
O sepetlerin bazıları delik bazıları yırtılmış
En ince ayrıntısına kadar düşünülmüş bir hayat benimki
Ve bu hayatın ölümlü bir zamanının olması da pek iyi
Bu ara,değişiklik sadece bir kuş ile bir aslan arasındaki farktan ibaret
Sevebilmeye çaılışıyorum önümde duran ördekleri
Bir başkası at şu elindeki sigarayı yansınlar diyor
Ne sevebiliyorum ne de sigaramı atabiliyorum
Buğulanmış camın ardında bir ağaç ile göz göze geliyorm
Odamın bilinmeyen yerlerinde bilinmeyen bir ağaçla
Dokunuyorum benim olmayan yüzlerime ve hissediyorum benim olmayan duygularımı
“Sakıncası Yoksa” diyerek izin alıyorum
Resimlerin içinden konuşarak çıkıyor değişik silütler
Manzaraya doğru bacaklarımı uzatarak çayımı hç olmayacak şekilde yüzüme vuruyorum
Merhamet ederim kendime,sakıncası yoksa merhamet edebilir miyim kendime?
Ne fırçalayacak dişlerim var ne de yıkacayak bir elim
Ruhumun en yüksek yerine lapa lapa karlar yağarken aklıma geliyor kalbimdeki varoş mahalleler
Siyaha bürünmüş ve olmamakla birlikte bir kuş konuyor omzuma
Deney mi yapıyor yoksa biri,beni deneyerek
Dün gelecekti
Dün gelmesi gerekirdi ki şimdi zamanımın vapurları zamanında kalkabilseydi
Milyonlarca iğne arasında kalıyorum kimi zamanlar
İğneler içimi delip bir bataklığa gömülüyorlar
Buz parçacıkları bir bardak yerine benim içime doluyor
Delip geçmesi gerekiyor bir şeyler
Sonradan,aklıma bir çok şey geliyor
Hastanelerim kömür kokuyor,bir gece vakti hiç istenmeyecek şekilde
Ömrümün yalnızlarla dolu kulübelere sokuluyor
Hayır
Hayır
Kuşlar çığlık çığlığa bedenime dokunuyor
En kötü şeyleri görüyorum en kötü müzikleri dinliyorum
Ne derler peki mutluluğa ne derlerdi güzelliklere
Olmayan bir şeyler,içimden bir zamanın boşluğuna sürükleniyor
Sakıncası yoksa
Ne derler peki mutluluğa
Sakıncası yoksa kurtarın beni
Sakıncası yoksa,Lütfen