Şu bitmekte olan mayıs şahidim;
İnan seni hiç özlemedim
Şu gelmekte olan haziran şahidim;
Seni gözyaşımdaki tuzun devası olarak görmeyi terk ettim
Serin ağustos yaslarımın
İzbe eylülümün çırpınışlarıydın ya sen
Seni sevmekte olan kaderimin
Unutmak zorunda kalan firarı ilan ettim
Kaçak sevmelerin kaçak çelişkilerinin yangısıydın
O hatırladığım heyecan dolu nisan şahidim;
Seni hiç ama hiç sevmedim
Sevdiğim, sevda asfaltını bir düzlemde sevdirip
Kaldırımların kirini bir sevişte unutturan aşktı
Sade aşkı sevdim; sen üstüne alınma hiç
Biliyorsun o keder dolu aralık’ı;
Kalbimin kapısı hep o vakte kadar sana aralıktı
Sonra bende beni sevemeyişini öldürdüm
Yerine kendimi sevişimi ekleyip seni de unuttum
Unutmak kolay olmadı elbet
Hiçbir şey o özlemini çektiğim kasım gibi hasret kokmadı
O kasım şahidim;
Sevmeyi sevdiğim günlerden birinde çıkagelmiştin
Bu yüzden aşk sende hep güzeldi
Aslına bakarsan ben seni kendimden bile çok sevmedim hiç
Acı çektiriyorum gelecek günlerimin senli olmayacağı düşüncesine;
Kuru kuruya gitmezdi bu yalnızlık
Biraz da onlar üzülsün
Yemin ederim o sonbahar şahit
Ve bu yaz sensizlik ikliminden mutluluk iklimine geçeceğim
Hiçbir soğuk yanın hiçbir mutluluk yanıma değmeyecek
Şu on iki ay ve geçmiş olan hesapsız yıllarım şahit;
Ben seni hiç düşünmüyor hiç aramıyor hiç özlemiyorum
Yalancı erguvanlar solup gittiler ya tenimde;
Yalanların sahibi olmayı kabul etmiyorum
Ve bu acı şahidim;
İnan bana seni hiç özlemiyorum.
Dilara AKSOY