Hoş gelmişsin bulut!
Bana sevdiğimden takvimi mi getirdin?
İşlemez sanıyordum oysa
Artık onu dinlemem mi gerekli?
Hoş gelmişsin yağmur!
Çamuru katmış mı sahiden yüreğine?
Bu kadar mı kirlenmiş bencilce?
Saf kalır sanıyordum oysa
Sevdiğim gibi kalır…
Aslında sevdiğim gibi değilmiş mi demem gerek?
Aşk kapıyı açtı, çıkıp gidiyor
İzin ver güneş
İzin ver, gitmesin
Acıtmadan kalıp şarkılar söylesin
Notamı kaybettim
Yalnızlık telli duvaklı gelin mi oldu şimdi?
O beni unuttu, aklına getirmiyor
Anılar satılmış, ikinci el olarak kurban gitmiş
Sesimi duymuyor, acımı görmüyor
Orada mısın Salı?
İzin ver, seni aşkımla sallayayım
Bir sandala binsin umut
Ona bizli masallar anlatayım…
Artık kokum değişti
Ne ayrılık
Ne aşk
Ne de nefret…
Ben güç kokmayı öğrendim onun yokluğunda
Gücüm iki dudağımın arasında şimdi
‘Bak güçlüyüm işte!’
Sevmeyi unuttum ama güçlüyüm
Yaman çelişkime ehliyet aldım
Sürsün de çıkmaz sokaklara doğru, benden gitsin.
Hiç görülmeyen, hiç duyulmayan biri sevilir miydi?
Kanıtlanmış aşk yağmurumsun
Üzerime yağdın, sırılsıklam oldum
Ben seni güneşli günlerde de sevmiştim oysaki
Hiçbir güneş alamazdı sanırdım benden seni
Gözün aydın olsun türkü çığıran yalnızlık girdabım!
Ben seni sensiz günlerle aldattım.
Dilâra AKSOY