Ken Grimwood, aşık olduğum yazarlardan birisidir. Kendisini Kayboluş adlı romanıyla tanıdım ve beni olağanüstü bir şekilde etkilemeyi başardı. Normalde böyle gerilim tarzı, hafif korku içeren kitapları beğenmem zordur. Okurken iliklerime kadar korkmuyorsam benim için bir şey ifade etmez.
Ken Grimwood’un kitapları da dışarıdan bakıldığında sanki gerilim içeren, korku türü romanlarmış gibi görünüyor. Fakat hiç öyle değil. Başta öyle çıkmamasına gıcık olmuştum fakat okudukça apayrı bir tür olduğunu keşfettim. Hemen ardından Sil Baştan kitabını satın aldım ve aynı şekilde beni derinden etkilemeyi başardı.
Sil Baştan, Jeff adında bir adamın hayatını tekrar tekrar yaşamasını konu alıyor. Jeff, ilk tekrarında neye uğradığını kestiremiyor. Fakat bu olay, yani tekrarların içerisinde yaşıyor olması, sürekli ölüp tekrar doğması onu bilinmeyenleri aramaya sürüklüyor.
Kendisi gibi birini daha buluyor, tesadüf sonucunda: Pamela. Onunla farklı bir hayata başlıyorlar ve bir sonraki tekrarlarında birbirlerini tekrar buluyorlar. Fakat ters giden bir şeyler de vardır. Acaba kendileri gibi daha kaç insan var? Bu sorunun cevabını bulabilmek için, hiç de istedikleri gibi bir yola girmiş olmayacaklar.
Kitap kapağında da yazılmış olduğu gibi ”Hayatınızı tekrar, tekrar ve tekrar yaşamak zorunda kalsaydınız…”
Hikaye sizi acayip derecede sürüklüyor. Kendinizi fena şekilde kaptırdığınız zaman sürekli ölen, sürekli doğan kişi sizmişsiniz gibi hissediyorsunuz. Bunu kitabı okurken defalarca yaşadım. Bu da yazarın ne kadar güçlü ve sağlam bir kaleminin olduğunu ifade ediyor.
Son zamanlarda ilginç, tuhaf ve fazlasıyla ilgi çekici farklı konular içeren romanlar okumadıysanız bu kitabı size şiddetle tavsiye ederim. Herkesin okuması gereken son derece etkileyici kitaplardan. Ben de en kısa zamanda, yazarın ”Zaman Çarkı” adlı kitabını alıp okumayı düşünüyorum.
Ken Grimwood’un Kayboluş romanı hakkındaki yorumu okumak için buraya tık.