Ve bugün de kendimize bazı sorular soruyoruz
Bizler,dağ gelincikleri,siyah ayaklı olanlar
Kimse söylemedi ki bize nasıl mutlu yaşanılır
Duymadan,bilmeden yaşadık ölümü
Hissetmedik sıcak bir suyun vücudumuzu yakışını
Kimse söylemedi bize
Biz de bulamadık ki bir insanla bir dünya nasıl bir araya gelir
Sonra küçük bir yere saklanırdık
Saklanırdık ya rahatlatırdı bedenimizi bu
Ardından eve birden gelen misafirin verdiği etki gibi,sersemleşirdik
Kimse ayıltmazdı bizi
İki tokat atan bulamazdık yüzümüze
Biz yüzümüze iki tokat atan birini bile bulamazdık işte
Dışarda uçuşan kuşlar,denizin kenarında durmuşuz
Gelenlere söyleyemiyoruz iki cümle iki kelime
Aslında çok şey var anlatacak
Ağaçlara,siyah ayaklı dağ gelinciklerine ve de ateş böceklerine
Ürkek duruyoruz
Ürkek duruyoruz..ürkek
En olmadık yerde buluruz kendimizi
Bir ağustos böceği gibiyizdir.Kışın ötmeye başlayan
Dalgın dalgın ve de uzaktan seyrederiz dünyanın dönmesini
Çığlıklar arasında kendi sesimizi unuturuz
Yüzümüz düşer.
Çocukların sesleri köpeklerin havlamasına karışır
Uzaktan yavaş adımlarla yaklaşır
Diğer,siyah ayaklı dağ gelincikleri
Gelirler ve gideriz küçük bir yere
O zaman mutlu oluruz işte
Ama konuşmayız yine.
iç çekmeler duyarız sadece.
Çok değil en fazla dört beş gelincik oluruz
Bazen göz teması kurarız
Yaptığımız en güzel şey işte budur
Veya yere bakarız
Biz…Siyah ayaklı dağ gelincikleri
Az kaldı bir şeyler yapmamaya
Az kaldı uzun bir uykuya dalmamıza
Ama bu kez istemiyoruz
Yüzümüze iki tokat atan birinin olmasını
Hava karardı,bazı mahluklar dışarı çıktı
Bazı hayvanlar içerde kaldı
Bazı gelincikler de içerde
Dur hele bir,gece olsun çıkarız elbet dışarıya
Bizim de söyleyecek iki kelime iki cümlemiz vardır..belki
Darılmayın bana,bana kimse darılmasın
Kaçıp gitmek en iyisi,kurtulmak en iyisi
Tek başıma harfler ve sayılar yazıyorum
Önümde duran büyük evlere ve büyük insanlara karşı
Unutuyorum..
Bu gece de gelinciklerle buluşucaktık
Gözümü yalnız açıyorum sabaha.
Uyan diyor hayali bir gelincik büyük bir bıkkınlıkla
Uyan…uyan…uyan
Noktaya dönüşüyorum bir anda
Ve beni her zaman,her şeyin sonuna koyuyorlar
O zaman bir anlamımın ve değerimin olduğunu hissediyorum
Ve silgileri saklıyorum en ücra köşelere