zamanın koridorundan geçerken
yılları saymadım parmak hesabı
sonra çocukluğumun elini bıraktım
bisikletimi duvarına yasladım
pamuk şekerin bulutlardan
olmadığını öğrendim
yıldızlarda yaşamazmış meğerse kimse
yada gökyüzündeki güneşin
açtığı delikler değilmiş
ışıkları sızsın diye
sesleri yankılanır ,
kulak veririm hatıralara
kimini unuttum diye darılmışlardır belkide
söğüt ağacının gölgesini , iğdenin kokusunu
rüzgarlardan saklayamadım
uçup gittiler uçurtma misali
sevdiklerimden uzaklaşacağımı bilseydim
hep çocuk kalmak isterdim
ama o zamanda sizinle büyüyemezdim…