Gözlerime yağmurun bereketi iniyor
Bu yüzden romatizma misali kalp sızım…
Ben her yağmurda böyle olurum
Ben her gece kendime yağarım
Ona vaat ettiğim güneşi alıp
Başkalarına şifa olmuş
Ilık sevilerin deryasında yüzmeyi öğrenmişler
Boğuldum…
Yoo, ağlamıyorum
Gözlerime hasretin tozu kaçtı
Sağ gözümden süzülmedi yaşlar
Sağlı sollu bir yalnızlık vurmadı gönlümü
Nüksetmedi acıların firari ölüm sebepleri…
İstanbul’u yalnız bırakamadım
Gözlerimden yağmur bereketi geçti
Suyumuz kalmamış
Gözlerimin telaşı hep bundan
Barajlara dolacak kadar göz yağmurum var
Ağlamıyorum aslında
Bütün bir insanlık için bu çırpınışım!
Ben birini öyle bir sevdim ki
Geldiğinde “Bak yanımda ölümü de getirdim” deseydi
Yine de içeri buyur ederdim.
Sol gözüm de merhaba dedi yağmuruyla
Suyumuz olacak.
Tuzludur biraz ama;
Çamura batıp çıkamayan bencil sevgilerden iyi…
Ben öyle bencil birini sevdim ki
Varsa yoksa kendisiydi
Ya da sevmediği için hep kendine çıkıyordu yolu
Ona kızamam
Nefret ne?
Bilemem
O bana hep sevmeyi öğretmişti
Sızlıyorum
Sağ yanıma bir boşluk oturdu
Onun boşluğu…
Kimselerin oturamayacağı boş bir iskemle gibi…
Şiirlerim intihar ediyor sevgilim
Ziyan aşkın kollarında ağlamaktan yorulmuşlar
Harf harf, hece hece, acı acı ölüyorlar
Sana doğan harflerim seninle ölüyor
Başka hasretlerin buketini çalacaklar
Bir daha senin için yazılmayacaklar
Bu son şiirim sana sevgilim
Ağlamıyorum
Gözlerim barajlarımız için yağmur biriktiriyor
Bu kadar da vicdanlı bir ölüyüm…