güneşin erişemediği gölgelere yazdım ben adını dolunay azaplığında, elde bira, dilde birkaç şarkı sadece öyle güzel gülersen karşımda bir daha unutamam ki ben hiçbir acıyı gün yere değene kadar, saçlarının siyahına karışana kadar.. güzelliğin bana sunulan bir imtiyazdı dedim ya yalan değildi tenin henüz bu denli sıcakken yakmamlıydı hiçbir sigara parmaklarımı yastığımın üzerine hasret kırıntıladım bu gece epey uzun geçen gecelerin ardından düşlerdim sabahlarımı hiç doğmayacakmış gibi, gibiden öteye söz bırakmadım bırakmadın senden bana kalabilecek birkaç güzel hatıra gerçi lafı dahi olmaz bana inan inandığından öte şarkıların sarhoşluğundayım şu an git gidebilirsen aklındakiyle birkaç saniye öteye hırpalandıkça palazlanan bir küçük çocuğum ben uslu bir şirin olursam çocukluğundan bahset bana oturup ağlamam bir süreliğine anlam kazansın istiyorum, sebebim bu çok sarhoşum, hep sarhoşum hafızayla kalbimle ayık olduğum tek bir sevdam yok adını artık hatırlayamıyorum, seçemiyorum gölgeleri alnıma kazı adımı ve orta yerinden vur artık şakaklarımı şaşırtma beni unutma kızımı öp, oğlumun adını koyma ..bana bunu yapma artık, yapma..