Yürüyorum karanlığa,
Ayaklarım hızlanıyor,
Ellerim tutmuyor,
Yürüyorum karanlığa,
Her adımda yaklaştığımı düşünürken
İnsanlar biraz daha uzaklaşıyor,
Kalbim çarpıyor gözlerim yaşarıyor,
Sabır sabır diyorum…
Kendimi arıyorum
Süleymaniye’nin sokaklarında,
Yolum çıkmaza varırken,
Bir yıldız daha kayıyor…
Ulu bir ses yükseliyor gökyüzüne,
Aşinayım bu sese,
Yıldızları ararken,
Kendimi kaybediyorum…
Kapalıçarşı’nın içindeyim sanki,
Her yer her yere çıkıyor,
Eminönü,deniz derken,
Beyoğlu’nun yokuşuna yürüyorum,
Karaköy,Taksim,Beşiktaş,
-Bir de bakmışsın ki-
Kalabalığı yararak yürüyor insan…
Koşuyorum metroya,oradan tramvaya
Kendimi yeniden Fatih’te buluyorum,
Yolum uzanıyor Karağümrük’e oradan Eyüp’e
Bir selam da Eyüp Sultan’a veriyorum,
Yuşa Tepesinde soluklanırken
Gökyüzüne bakıyorum
Mezarlık,kalabalık,ölüm,
Yolumu yürütüyorum
Sevgi düşüyor kalbime,
Yüreğimi büyütüyorum…