Kalbim sana baktıkça titreyen kandil
Can evimin taş duvarlarını aydınlatan
Bütün odaları sana yazgılı
Hasretinle dolu camlarımın buğuları
Demlenen çayın fokurdayışına karışır gülüşlerimiz
Çepeçevre kasımpatı kokusu cam kenarları
Yağmur sabahları kapı önü oturuşlarımız
Bu bizim yaprak yaprak sokuluşlarımız
İçimizi arındıran saklı dere
Yağmur damlalarının durmaksızın halkalar oluşturduğu
Suya hafifçe değerek uçan helikopter böcekleri
Rüzgarda sallanan ağaç sesleri
Toprak fırınlarda pişen köy ekmekleri
Bu bizim köy ekmeği kokusu sarılışlarımız
Yıldızların kulağımıza fısıldadığı geceler
Dallarına konduğumuz güren ağaçları
Ufacık bir gülüşle ağaçtan düşüşlerimiz
Bu bizim yüreklerce üşüyüşlerimiz…