O kadar kötü şeyler yaşandı ki, gerilim filmlerinde bile bu kadar aksiyon yoktur. Canlar gitti, arkalarından iftiralar atıldı. Yüreği yaralı anne binlerce kişi tarafından yuhalandı. Her kafadan ayrı ses çıkıyor. Ama kimse karşısındaki insanın ne dediğini ya da
ne demek istediğini algılayamıyor.
Herkesten, her şeyden o kadar çok gürültü çıkıyor ki, zaman içerisinde kendimizi bile
duyamaz olduk. Bu seçimlerde de durum apaçık ortada. Susan, susturulan herkesi unuttuk
ve aynı başlar omuzlarda.
Halbuki, duran adamdan esinlenerek şöyle bir hareket yapılabilinse güzel olmaz mıydı?
Şöyle ki;
çok değil bir gün, hepimiz sussak, makineler, arabalar… Toplu taşıma araçları bu durum dışında bırakılabilinir.İnsanları mağdur etmeyecek şekilde ayarlanabilinir.
“Türkiye bu yaşananlara ne diyor, ne hissediyor?” diye bir dinlenseydi güzel olmaz mıydı?
Her ağızdan ses çıkıyor, biri çıkıp da sormuyor ki, ” Türkiye, peki sen ne diyorsun, bu olup bitene?” diye.
Hiç mi, merak edilmedi? Ya da hiç mi, cesaret edilemedi, olmadık bir laf gelir diye.
Yukarıda yazdığım gibi bir olay olsaydı, hem bizler, hem de bütün dünya belki de o zaman
bastırılmış, kulak arkası edilmiş, sessizliğin sesini duyardık.
CAN TÜRKİYE, CANAN TÜRKİYE,
BİR KONUŞ, HELE,
ÇÜNKÜ, ASIL KONUŞMASI GEREKEN SENSİN.
NE DİYORSUN, BU OLAN BİTENE?
BAĞIR, HAYKIR, SÖV, SAY…
AMA ALLAH AŞKINA, HERKES VE HAR ŞEY SUSSUN,
SEN KONUŞ, SADECE…