Bütün her şeyi geçip giderken koşar adım
Acının yönünü şaşırması için yaparken elinden gelini
Düştükçe kaldırım taşlarına çarpıp parçalanan dizlerine aldırmadan
Aklının takılı kaldığı ipleri kopan uçurtmaları düşünmeden bir süre
Kaçıp gitmek en uzağa
Soğuk bardaklara doldurulmuş sıcacık çayları içerken
Akşam haberleri de içini karatmışken üstelik
Eski gazetelerin altına doldurulduğu kanepelerde otururken
Birden olur her şey birden bir tren raylardan çıkar
Bir jilet etine değer kanında rastlarsın ona
Kaçmak çare değil anlarsın
Anlarsın senden geri kalan bir o var
Bir ona sarılıp uyuyabilirsin bu saatten sonra
Bir onun için karşı çıkarsın dünyaya
Bir tek onun kırdıklarını düzeltebilir kalbin
Anlarsın
Anlarsın bir akşamüzeri boş bulunmuşken
Henüz ağlayan bir kadın karşısında çaresiz kalmışken
Geceleri sıcaklığın sıfırın altına düştüğünden hiç haberin yokken
Aslında mevsimlerden yaz aylardan ağustosken
Anlarsın aşkın içini ısıtmadığını
Baştan ayağa buz kestiğinde anlarsın