Duvarları ıslak, rutubet kokulu.
Öyle bir karanlık
Öyle bir boşluk
Yok olur ışık
Yankılanır sessizlik
Yalnızlık, geçmişten bileklerine tutunan ıslak, ince bir sızı
Bugününde kaldığın tekillik
Yarınına döndüğün huzursuz uykuların.
Yanlışlarından sana kalan
Kalabalığa direnen inatçı
İnsana özlem belki bir sese duyulan hasret
Yalnızlık, istenen, tam da böyle olması gereken
Huzurun sesi, yalan yüzlerden arta kalan
Yalan sözlerden uzakta duyulan hasret
Huzurun, kıvrandığı huzursuzluğu..
Yalnızlık, şairin ilk kelimesi
Cümlenin içinde ayak direyen
Dinlersen sesini duymadığın
Bakarsan görmediğin
Dokunup tadamadığın
Ama varlığını inkar edemediğin
Şairin yüzüne vurduğu
Sessiz yansımasını takdirle kabullenişin
Yalnızlık, kötülerin hakkettiği iyilerin bulduğu bir bela
Acı veren ama umudunu kaybetmeyen acizlik
Belki korku…
Fobik hataları peşine takan
Komik inkarların titremez dik kuyruğu
Arkana bakamaz, önüne düşemez
Dilinden yüreğine sarkan bir kelime…