Parmak uçlarımda dans eden
Çoktan solmuş
Bir su şişesinde susuzluktan kurumuş bir çiçek gibiydin
Ne kadar sessiz olursa olsun çığlıkların
Duyar gibiydi parmak uçlarım
Sadece dans etmek istedim
Parmak uçlarımla dans etmek seninle
Dokunmak tenine
Ister çiçek ister diken olsun
Sendin sonuçta
Bir mumun alevi gibiydi sevgin, nefretin
Öyle çok bakıp öyle çok göremedin
Öyle çok susup öyle çok anlattım ki sana
Ne anlattın diye sorsan hatırlayamam hiç birini
Zaman en büyük düşmanım
Zaman ellerimde tutamadığım
Dans ettim zamanla
Kucaklayamaz mıydın beni
Öyle hızlı akıp gidiyor ki
Denizlere kavuşamayan bir nehir gibi benim zamanım
Kimi kucaklar bilmiyorum sonunda
Sen olmayacağın kesin
Sen var mıydın
Hiç oldun mu yanımda bilmiyorum
Karşımdasın
Sesine öyle sağır olmuş ki sesim
En son ne zaman konuştum
Konuşmadım da anlattım sana hatırlamıyorum
Bir mumun alevi gibi
Öyle karanlık
Öyle aydınlık
Gündüz yapamasan da gecemi
Bir nebze olsun aydınlatmadın mı Karanlığı içimdeki
Aydınlığın yok sanıyorsun
Bir bilsen İlk Bahar’ı getirdin benim gönlüme
Ağaçlarım sana tomurcuklanır
Çiçeklerim sana açar
Yeşillerim seni kucaklar şimdi
Ama bilirim sevmezsin sen baharları
Hiç sevdin mi seni saran kollarımı
Dudaklarımla ruhunu saran
Gönlümü ruhuna emanet eden sensizliklerimi bilmiyorum
Sensizlik çok zor
Sensizlik çok acı
Yanımdasın
Karşımdasın
Ama yoksun
Beni seyrediyorsun meraklı gözlerle
Ne yazıyorum
Ne hissediyorum
Bilmiyorsun
Bilemeyeceksin
Anlatsam da hissedemeyeceksin
Sende ben yokum
Bizde ben varım
Biz yokuz
Hiç olduk mu
Inan bilmiyorum
Nasıl anlatsam ki
Nasıl sussam sana
Anlatsam ne fayda
Sussam hangimize yararı var
Zaman diyorum
Zaman en büyük düşmanım benim
Seninle sensizliğimin
Sesimle sessizliğimin
Öyle korkuyorum ki
Sessizlikten, sensizlikten
Çığlık çığlığa susuyorum
Susmak neymiş seninle öğrendim ben
Sana anlatmak ama seninle susmak
Sensiz uykusuz gecelerim
Hecelemeyi unuttuğum kelimelerim
Susuzluğa sustuğum
Suskunluğuma sustuğum
Bensizliğe umutsuzluğum
Kafam hafif dumanlı
Öyle bir kaç birayla sarhoş gibiyim hafiften
Dilimde söyleyemediğim o iki kelime
Hani hep sustuğum
Susturduğun sesin
Sessizliğim
Sensizliğim
Hangisi daha çok anlatıyor bilmiyorum
Anlatan ben değilim
Sen hangi ara beni benden alıp ben oldun
Gülüşün
Duruşun
Sesin
Sessizliğin
Sensizliğim
Seninle sensizliği anlatacak kelime bulamıyorum inan
Biraz çıksam içeri
Biraz çıksam dışarı
Nefes alır mıyım?
Seninle öle öle biraz yaşar mıyım
Ben yaşar yaşamazım
Duyulmuyor avazım
Saat sabahın ertesi
Bir benim sesime mi sağırsın
Kulakların mı ağır
Gönlün mü sağır
Yüreğim ağır geliyor bana
Sensiz taşıyamıyorum inan
Keşke bu kadar yakınımda değil de
yanımda olsan