Yillardir cozmeye calisdigim bir soruyu hep kendime sordum. Yanliz nezaman yazdiklarim bitti, ozaman sordum kendime. ”Neden yaziyorum?” ”Ne hakkinda yaziyorum?” ”Kime yaziyorum?” Ve inanin daha cok sorular var. Yazmaya basladigimda daha cok kucukdum. Kucukdum derken 14-15 yaslarinda demek istedim. Eski yazdiklarima dondugumde bazen oturup saatlerce guldugum oluyor. Ne gunler yasanmis, ne maceralar gecmis hayatimda. Ama, bunlari okurken yillardir kendime sordugum o sorularin cevaplarini buluyorum. Insan sadece yazmak icin yazmaz. Yanlizligini anlatmak icin yazar mesella. Kimimiz cok yanliz hissettigimizde, kimsenin yaninda olmadigi duygusuna kapildiginda, gunesli ama soguk bir hava yasiyor gibi hissederiz. Ne tadimiz ne tuzumuz olur hayatta. Yada guven sorunumuz oldugu icin olabilir. Aklimizdan gecenleri yada hayatimzda yasayip canimizi yakan her neyse, onu kimseye anlatamamak. ”Ya bana gulerse?” ”Ya gidip baskasina soylerse?” Mesella okuduklarimin arasinda lise askimi arkadasima anlattigimi fakat oda gidip cocugun tah kendisine anlatigini yazmissim. Liseli bir kiz icin nekadar zor bir durum, degil mi. Kimler gulmustur ozaman halime.
Insan bazen herkesden cok kendine guvenmeli. Yazdiklarimi insanlar okuyor bunu biliyorum. Madem ouyorlar kendi agizimlada soyliyebilirim ben bunlari diyebilmeli.
Ben hep yanlizlikdan yazdim. Cok arkadaslarim oldu hayatimda, disari cikip eglendigim, okula birlikde gittigim, calisdigim. Fakat hicbir zaman dusuncelerimi disariya soyliyemedim. Ondan hep yazdim. Siirler, yasanmis minik hikayeler, gunlukler ve daha cok. Benim gozumde, bir kalem ve kagit kadar sir tuttan kimse yok.
Ondan yazmak benim icin Ask demek