Merhaba,
Bir iki dakikanızı çalmam gerekiyor dostlar.
Saatler şapır şapır akıyor onu düşünürken penceremin buğulu camından.
O beni yok edecek sanıyorum.
Sabah bir bardak çay, moduma göre yanına bir poğaça veya simit.
Evet, sabahları onsuz geçiyor.En çok da sabahları özlüyorum aslında onu.
O yarım metrelik koltukta uyanışımız geliyor aklıma.
Herkesinki gibi delice romantik anılarımız olmadı bizim.
Mülteci hayallerle tutuşturmaya çalıştık aşkımızın çıralarını.
Öğle yemeği çok hareketli geçiyor.
Kahvaltı masasından kalktığımdan beri aklımdan çıkmadı henüz.
Günlük rutinimdeyim merak etmeyin, hayallerle dolu günlerim hayattan bir lokma zevk aldırtmıyor bana.
Başlarda diyordum:” Ne güzel şey seni düşünmek!” Sonraları bir ızdıraba dönüşeceğini bilmeyerek.
Öğle yemeğinde bir parça peynir, iki üç zeytin.
Ardından yazsa kavun, kışsa portakal.
Aksamüstü acı bir kahveyle seni düşünmenin tadı bir başka!
Yüz hatlarin belirginleşiyor gözümde.
E dile kolay, 4 saattir düşünmedim seni çirkin.
Akşam yemeğinde ise döktürüyorum.
Hamaratlığım tutuyor birden.
Ballı hardallı tavuk, yanına makarna.
Makarnanın sosuna senin parfümünü sıkmak gibi deli düşüncelere kapılıyorum ve o kozmetikçiden senin parfümünü satın alırkenki güleryüzlü çocuk geliyor aklıma.
Gece yatmadan önce başucuma bir bardak su, bir tane de antidepresan.
Bir işe yarayacağı yok ama,
Bekliyorum işte seni be çirkin.
Her gün her saat, her nefesimdesin.
Çıkıp geleceğin gün bu yüzden nefret edeceğim senden.
Beni beklettiğinden değil ama,
Dünyaya hiç, gelmediğinden.
Beni Yanar
Twitter:@benyanar