Aklımın sonsuzluga uzanan yollarındaydık o gece
Bu yollar bitmek bilmez diye söylerlerdi
Bitmez değilmiş
Ve şimdi,
içime tesir eden bu duyguyu tasvir edemeyişimden kaynaklanan bir bulantı halindeyim.
Ee ne demiş o adam, harbi ne demişti o adam?
Devam edin demişti, devam edin!
Yolları bitenler ne yapsın dedi diğer adam.
Başka bir adam çıkmadı
İşte tam bu saatlerdeydi,
Bu saatlerde bir iş var
Öyle bir iş var ki deli ediyor adamı.
Ne yana baksam işte bu saatlerdeki parıltıyı göruyorum
Yosun ve lavanta kokuları karışıyor hayalime.
Yosun ve lavanta kokuları .
İkisi çok ağır geliyor ama
İyidir yosun ve lavanta kokuları
Akşamdan kalma bir içki gibiyim
Veya yorulmuş bir anne gibi
Ama anneannemin balkonunda böyle olmuyorum
Böyle işte
Yorulmuş bir anne gibi olmuyorum
Veya çocuğunu döven bir baba gibi
O balkon ki sadece evin dışarıya selamı değil
Sonsuzluğa kucak açan ve altında deniz olan
Masmavi bir deniz olan bir mucizeydi
Şimdi böyle bir balkondayım işte
Hayır hayır eskidendi
Eskidendi bu balkonda olduğum
Ama habersizce giriyor hayallerime .
Habersizce…
Ne demiştim ilk başta
Yosun ve lavanta kokuları mı ?
Bir de içime tesir eden bir duygudan mı bahsetmiştim?
“Amaaan boşverin” diyemiyorum
Diyemiyorum işte
Belki de dedirtmiyorlar
Kimler mi?? Oradakiler .
İçimdekiler.
Utanmaz olanlar ve mahçup olanlar
Yaprakların damarlar, kuruyan yaprakların damarları
Benimde var mı damarlarım? Vardır elbet
İçinden kan geçen küçük borular
Beni yaşatan o damarlar mıdır?
Neden gözlerimden damlalar halinde sular akıyor toprağa?
Neden hiç bir şeyin nedenini bilmiyorum?
Dün gece bu saatlerde bir parıltı gördüm demiştim
Bir mutluluktu ,bir zevkti o parıltı
Acıdan çıkan bir zevkti
Bir genç kadın bir yaşlı kadın.
Anneli kızlıydılar.
Hastaydı annesi ve güzeldi kızı
Küçücük bir anneydi, etrafa sersemce bakıyordu
Ve bir an kızına baktı
Aşağıdan yukarıya doğru
O bakışın içindeydi parıltı.
O gözlerdeydi, konuşamamayışındaydı,
Ve kızı sarıldı öptü
Gözlerim dolmuştu o an
Hasta olan kadının kızıyla göz göze geldik
Hafif bir tebessümle baktı bana
O an ne yapacağımı bilemedim
Neyse unutun bu dediğimi
Devam edeyim ben
Madem ki yaşıyorum bu kirli evde
Ölümümü beklemeliyim
Her gece doğan Ay’a karşı, içimdeki duyguları öldürmem mi lazım?
Bu gece güzel bir şarkı dinlememem mi gerek?
Öleceğim zaten mi demeliyim? O zaman atayım kendimi
Hayır hayır öyle dememeliyim
Beni sevenler??? onlar ne olacak
Beni sevenler mi?
Hangi beni sevenler ? O türde bir insan yok ki hayatta
Kaldırımlardan akan çamurlar kadar pis bir insanım ben
Hangi beni sevenler??
Ama olsun ben yine atmayayım kendimi
Atmayayım aşağı
Ay’ın bulutların arasından sıyrılmasını bekleyeyim
Güzel bir müzik duyma ümidiyle bekleyeyim
Güneşin doğmasını bekleyeyim,
Yosunların üstünde dans eden suları izleyeyim
Lavantaların arasında kaybolayım veya
Ama… bu içimdeki tasviri zor olan duyguyu ne yapacağım?
Bu duygunun da gitmesini bekleyeyim o zaman
Veya tasvir edebileceğim günü bekleyeyim
En iyisi mi atmayayım aşağıya ben kendimi