Yürek göçü başlayalı,
Göğsünde tan yerinin kızıllığını,
Kanatlarında, griden bozma maviyi taşıyan kırlangıçlara benzetirler yersiz, yurtsuzluğumu.
Gitmeleri öğreneli ayaklarım,
Kalmalara inat, nöbet tutarım baharın gelişine.
Ve beklemek;
Ah, bir kavuşsa toprağa yaprak,
Bilmem varacağım yeri,
Ne farkeder?
Sevinin inkarını anımsamaktansa mütemadiyen,
Yakıp ardındaki koca kenti,
Ve yokluk, varlığın hatıratını sildi sileli,
Kulaklarında bir ney huzuru,
Emanet edip ruhunu,
Gitmeli soluksuz.
Bir gün rüzgarımın yönü yeniden,
Sularında salınıp duranlara uğrarsa şayet,
Adımlarsam surlarını,
İçime dokunan çocuk hüznünü kopar al,
Yeniden sevinç dolsun gözlerim.
Ve yitip gidene değin ömür,
Tut bırakma,
En kırlangıç yanlarımdan sev ne olur.
Sevmeye değer tek anım,
Yeganem; Yedi Tepe İstanbul.
29.08.2014
Lal’Ay
Ayça Yak