Latince anlamaya çalışır gibi dikkatle zırvalıyorum.
Kafamda milyonlarca insan,
Birçoğununki sanki daha ziyade,
Birer balgam söktürücü ismi.
Tınısı yok.
Manası yok.
Duramıyorum.
Tükürüyorum.
Bu kuruntular bana nereden geldi bilmem.
Dün?
Bugün?
Yarın?
Pimpirikliğimi dahi artık kanıksıyorum da,
Evde insandan başka bir canlının yaşayabilme ihtimalini anlayamıyorum.
Farklı bir nefes.
Farklı.
Pısırık değilsin diyorlar,
Belki de,
Kedilere dair duyduğum safsatalardır beni bozum eden.
Sanrılı hayvanlarmış kediler.
Kinciymişler.
Hayır.
Yok!
Ben krapon kağıtlarımla mutluyum:
Birinci sınıfta yaptığım kedi merdivenlerimle.
Kediler geçmişe doğru merdiven çıkarlarken güzel.