Ağustosları oldum olası sevmemiştim. Muhsin hep böyle zamanlarda gelirdi. Kalktım bir sigara yaktım. Saf değildi niyetlerim. Ben seni sevmek istedim. Bir başkası bir bardak çay istemişti. Bir avuç utanmak isteyen de olmuştu. Bir tas sevişmek isteyen de. Tanrı ademe güvenmemişti Ben tanrıyı havvaya güvendiğimde kaybetmiştim. Tehlikeli bir oyundu farketmiştim. 3 maymunun vicdanına güvenmiştim. Bahçeler bellemiştim kendimce. Sıra sıra bahçeler. Çiçekler ekmiştim Serin mi serin çiçekler. Kendime bir gezegen seçmiştim. Issız bi ıssız gezegen. Kendi eksenimde delirmiştim. Nice zaman delirmiştim de nice zaman gülmemiştim. Seni aramıştım Seni aramıştım İşte böylece ben sensemiştim. Sen şimdi biraz satürne benziyorsun. Henüz keşfedilmemiş. Çiğnenmemiş bir güzellik. Nil'de bir beşik kayboluyor ya. Ben cebimdeki günahları farkediyorum. Bir renk soluyor renkbazın heybesinde. Elimizde keşmekeş bir gri kalıyor. Sonra kaşıklıyoruz biz de. Elimizde ne kalıyorsa kaşığımız ne alıyorsa. Kanadını kırmış bir kaplumbağa tutuyor zamanı. Kabuğunu düşürmüş bir kelebek kavuşturuyor kelimeleri. Üç gün düşünüp 5 gün susuyorum Üç gün düşünüp hiç gün geliyorsun. Neden gelmediğini bir tek Muhsin biliyor. Çenemi tutuyorum çenemi kırıyorum. Muhsin ah'latmasın diye sormuyorum. Karagölde yıkanıyor, eflatun gökte uyuyorum. Uyuyorum da uyuyorum. Kamboçya'da bir geyiğin boynuzuyla uyanıyorum. Kendime yeni kabuslar beğeniyorum. Al kabuslar mor kabuslar turkuaz kabuslar. Salı günü ölesim tutuyor. Çarşamba günü muhsinin gezesi. Ben bir şeyi ararsam buluyorum. Seni arıyorum. Bir yılkının peşine takılıp seni arıyorum. Arıyorum da arıyorum Buluyor muyum Sanmıyorum Saymıyorum. Muhsin ortalıktan kayboluyor. İşte böylece ben sabrediyorum. Kalemi şiire kaldıracağım. Çok şiir okuyacağım çok şiir olacaksın. Başım dökülecek başsız bir adam olacağım. Rumelide olamayacağım bir akşam. Ben her akşam rumelide olamayacağım aslında. Gençliğimi bir ihtiyara okutacağım. Kokuşmuş kaba etimi karşıma alıp küfürler savuracağım. Masallar satın alacağım masalarda unutacağım. "Masa da masaymış ha" masalarında Hangi çiçeği sevdiğini bile öğrenemeyeceğim. Muhsin'e asla soramayacağım. 4 yapraklı yonca getireceğim. Şanssızlığıma hatim indireceğim. O sırada bir yıldız kafesinden kaçacak. Bir dilek tutacağım. Bütün fareleri peşime takıp kandıracağım. Bütün dilek ağaçlarını keseceğim. Bütün şatoları patlatacağım. Bütün efsaneleri çarpıtacağım. Bisikletimi bir otobüsün altına büsbütün fırlatacağım. Yılkıyı sırtlanıp amazona saklanacağım. Bir tek o gemi kalacak. ogemibirgüngelecek gemisi. Seni bekleyeceğim inan. Seni bekleyeceğim. Sol yanım dua ederken sağ yanım isyan edecek. İşte böylece ben kötürüm kalacağım. Bazen öyle olur. Ağustoslar böceklere kalır. Herkes yalan söyler. Yalanlar söyler herkesi. Muhsin bi-haber olur. İnanmak yürürlükte kalan tek mucize. Bir araba dolusu kusarım ben. Sen bana bakma. Kusuruma bakarsan dokuza kadar on'da. Gelir elbet olur elbet Ve birgün geçer elbet Sesindeki gölgeler kısalır Yüzündeki hüzün azalır elbet. Bazıları sevdiği için saklar Bazıları sevdiği için yer Bazları sevdiği için kaybeder elbet. Sen güzelsin. Bir adım daha atarsın Bir nefes daha çekersin Ve yine güzelsin. Muhsin hem-fikir olur. Bir çocuk olur düşlerin. Bir günah işlersin. Bir yalan söylersin. Ve bak işte hala güzelsin. Bazen öyle olur. Ağustos olmasa da ekim'i bulur. Yüzümde bir zelzelenin izi kalır. Kavgalar kalır gözümde. Çirkinliğim akar paçalarımdan. Bazen saçlarım dağılır. Gözlerim takılır kaldırımlara Tepetaklak olurum ayaklarım bulutlarda Her tersliğe rağmen enteresan güzelsin. Adımı unuturum adına musallat olurum. Tadın kalır geriye. Elimde saçlarının tadı kalır. Dilimde gerçeğin betonsu ağırlığı. Yine de gülerim ben eskisi gibi Uzaktan uzaktan Boş boş Sinirli sinirli Bazen öyle olur. Her şey üst üste gelir. Uzar gider ses(n)sizlik. İşte böylece sen şiir olursun.