öpüştüğümüz ilk caddenin başındaydık -kaldırımlar küçülmüş yeni dükkanlar açılmış restorasyonlar yapılmış-
bir dükkanın vitrinine doğru beni çekiştirerek koştu -vitrine baktı- bak dedi -gözleriyle vitrine- o çok beğendiği yüzüğe
taşın yeşile dönen ışıltıları -gündüz yeşili gözlerinin yansıması- dudaklarını kulaklarına koşturmuştu
yıl dönümümüzde -evimizin kapısından girivermiş- birkaç gül yaprağıyla birlikte yemekler hazırlamıştım
mumların aydınlığında kapıyı çalmıştı heyecanı -gün ışıltılı- gözleriyle birlikteydi
yemeğimizle birlikte yüzüğünü göstermiştim -gündüz yeşili gözleri (ile)- susmuş boynuma sarılmıştı