Bir şiir okumak istedim o an. O ayakkabılarının üstünde gezdirirken gözlerini, ben sadece onu seyredalmıştım. Bu sükut, ölüm gibiydi. Bir musalla ancak bu kadar sessiz olabilir derken, edebildiğim birkaç kelam…
sükut…
sadece sükut.
bugün sükut daha da yakışıyor dudaklarına
belki bir tebessüm
kaçamak bir bakış
ve sadece sükut..
bir tiyatronun içindeyiz
sükut dolu.
O an başını kaldırdı. Derin bir nefes aldıktan sonra bana baktı. Gözlerime baktı. O an, tam olarak o an savaşın son kurşununu göğsümün tam üzerine geldiğini anladım. Bu savaş birazdan bitecekti ve son şehidi ben olacaktım. Artık sükuta bırakmıştım kendimi. Düşmana teslim ediyorum kendi ellerimle bedenimi. Kırılmış sesiyle, bu buz gibi sessizliğe inat:
….