Ahh be kadın.
Ne içten bakarsın gözlerime. Böyle, sonsuzluğu anlatır gibi. Hani böyle, hiç ölüm yokmuş gibi. Hiç doğmamış gibi. Hani böyle,muzip sırıtıyor gibi. Utanıyor gibi. Çekingen bir çocuk gibi.
Ahh be kadın.
Tüm ışıklar kapandığında yanan tek mum alevi gibi bakarsın ruhumun derinlerine. Isıtırsın içimi. Yakarsın gecelerimi. Gel yangın ol yakabildiğince. Rüzgarı ben olayım,razıyım.
Ahh be kadın.
Gökkuşağı bakışlım. Nerelerdesin sen. Kayboldum siyahlar içinde.
Çekme gözlerini kalbimin üzerinden..Ben savaşıyım mutsuzluklarla.Yorulma.
Sen, sadece bak yolumdaki karamsırlaklara.
Ben çıkarım gözlerindeki ışıkla aydınlıklara.
Ahh benim gökkuşağı dokunuşlum.
Şimdi vakit,kalbime sarılmandır yorulduğunda.
Saat,yasla omzunu dinlen zamanıdır.
Sen bana dokundur dudaklarını. Gökkuşağından iki damla renk bırak kalbimin üzerine… Biri kırmızı olsun biri mavi…
Ahh be kadın.
Kırmızı olsun yangınlarımın yeri.
Mavi ise sevdamızın hikayesi.
Bir ufak kağıt kaldı şimdi gözlerine ayırdığım…
Mutluluğa veya mutsuzluğa..
Ahh be kadın.
Gökkuşağından iki damla renk bırak kalemimin üzerine.
Biri kırmızı olsun,biri mavi…
Yuşa Kaya