Kimilerinden kimilerine uzanan altın varaklı bir ipin anısına yazıyorum bu cümleleri. Derdimi sormayın demarnı vardır bilirim.
Üşengeç bir ruhun yörüngesini soracak olursanız eğer dünyadan başkası değildir.
Ha düştü ha düşecektir içimdeki deli. Altın varaklı ip ne işe mi yarıyor? Tutmayaya elbette! Aksini yapıyor ve seni yerçekimiyle yakınlaştırıyor. Olay da bu zaten. Lazım olan da bu.
Tavandan tabana yolculuktur benimkisi. Öğretir ve öğretecektir herkese içimdeki deliyi.
Yılın icadı!
Tuttuğun gibi bırakacaksın ipin ucunu. Rüzgar, saçlarını yalayacak ve saniye saniye tabanla bütünleşeceksin.
Sonra ne mi olacak?
Gözlerinle toprağı kavradığında, kahverenginin değerini bileceksin. Toprağın hem kemiklerden hem de tohumlardan oluştuğunu göreceksin.
Altın varaklı ip ise tavanda asılı kalacak!
Görevi ise seni gözlemek…
Kalkıp kalkmadığını kainata duyurmak…