Bir an yorulmuştum kendimle, çıkmazlarımla karşılaşmış olmaktan. Galiba bu hayattaki en karmaşık mesele kişinin kendine doğru aldığı yolculuk kararları. Kendime bir söz verip başka bir şehre doğru arkadaşımın yanına giderken yoldaki hemen hemen her ağacın dikkatimi çekmesine izin vermiştim. Arkadaşım beni nefes almaya davet etmişti adeta. Hiç gitmediğim bu şehirde aklımdaki meseleyi çözebilecek bir cevap aramak yerine sokaklarda dolaşacak, şelalenin yanında duracak ve arkadaşımın annesiyle, kardeşiyle sohbet edecektim. Hiç gitmediğim bu şehrin kendine, öyküsüne, kahvesine ihtiyacım vardı. Asi nehrinin ters doğrultuda akıyor olması beni heyecanlandırmıştı. Asi nehrine baktıkça kendime önemli bir söz daha verdim. İnsanın içinde Asi nehri gibi akan bir nehir olsa hiç fena olmazdı. Bütün yorgunluğumun akıp gittiğini ve ferahladığımı hissettim.
Asi bir kaplumbağa ile aynı gün karşılaştım.
Konuşkan, meraklı çocuklar gibi insanlara sorular sorma isteğim hiç bitmedi.
Bu şehirde bütün meselelerin çözümsüzlüğünün tadını çıkarmamı gereken bir bilge ile karşılaşmıştım sanki ve yaşadığım şehre döndüğümde bambaşka bir insandım. Arkadaşım beni yeni bir insan olmaya davet etmişti adeta.
Gözlerimle buluşan bir yabancının gözleri hep Asi nehri ile karşılaşacak diye düşünüyorum.
2 comments
herkesin bir rahatlatma objesi olmalı.Asi de öyle birşey işte.Ve bu Asi ortak noktamız..Anlamını taşıdığı gibi değil özü,yanından her geçtiğimde bana kendine gel,sen bu değilsin demesi Asiye olan bağımı daha da güçlendiriyor…İnsanların asiliğinden gelen tanımlar o insanlara kalsın..Bizim Asimiz de bize 🙂
Çok teşekkür ederim. Okuduğunuz ve duygularınızı paylaştığınız için 🙂