Akıl kalbi sevmez, gelin bunu kavrayalım.
Aralarında çekişirler ama, kırılan benim dalım.
Eğer göz yaşın aksa da sulasa köklerimi
Bir dünya gelse bükemez bileklerimi
Şu Tâhir benim misâlim, Ferhâd çırağım.
İçine alır bir evreni, sevda ağım..
Kays ise, mesnevî okuyan bir yavrucak!
Ortada bir Mecnûn varsa, o benim ancak!
Kelimeler dokunsa sana yüreğimden gelerek
Kor gibi olan bu kalbe yârin sevgisi gerek
Ilık bır el okşasa başımı teselli etse
Yar ile gelse mutluluk sonra mezarda bitse.
Irmakları toplasalar yangınımı söndürmek için.
Yetmez, okyanuslar bile yetmez bitirmek için
Söylesem türküler, teli kırık sazımdan,
Bu dil bir şey anlatamaz, bak ne çıkar yazımdan
Bir gül kanar, her ân iç çekerek,
İnlerim kalbimden kızıl kanlar dökerek.
Adın belki merhem olur taze yarama
Çare olur gözlerin bahtımdaki karama
Eee, Mecnûn’un aşkı büyük, çöller ona oyuncak,
Belki de ıslak toprağın dibi, bana ebedî kucak,
Mezarlığın en kuytu köşesi belki yerim,
Olsun ölüm de olsa ucunda yine sen derim.
Yalnızlığımı anlatamam, olmaz sözlerim tesirli,
Yazamam zaten kalemim çürük kağıdım kirli,
Yine de dinle sözlerimi kulağını açarak
Gitsem bu şehirden, koşar adım kaçarak!
Zehr olsa elinden, içmezsem desinler nâmert,
Haydi ver, sanadır bu içten dâvet.
Bedenim, zehrinden paramparça olsa da,
Yırtıcı kuşlar, tüylerimi lif lif yolsa da..
Ansızın birleşir kemiklerim, ismini yazar.
Kader birleştirmiş bizi, bozsa bozsa o bozar!
Yunus Keskin