Adam gider ,kadın kalır,aşk biter…
Ayrılığın en kolay tanımıdır belki de bu cümle.Ama iki kalp,iki dünya ve iki nefretin sığabileceği kadar büyüktür aslında.Adam giderken geri mi teper ayakları yoksa koşarak uzaklaşır mı? Kadın koşar mı arkasından adamın yoksa mıhlanıp kalır mı yerinde?
Ve biten aşk hangisindedir,hangisinin valizinde ? Adam mı alır aşkı yoksa kadın mı yaşar sancıyı ?
Adam tıkıştırmışsa aşkını valizine almışsa yanına aşkını geri teper ayakları.Sevmeler ,sevişmeler an gibi aklındaysa adamın durmak ister adam,kalmak…Ama bir nedendendir ki gider…
Aşkını kadına bırakıp gitmişse adam ve bir hoşçakalla bunu yapmışsa koşuyordur,uzaklaşıyordur.Bitmiştir artık onun için söndürmüştür bu aşkın fenerlerini yakmayasıya…Ve kuru bir hoşçakala sığdırmışsa aşkı ne yazık ki adam çok taştı.
Mıhlanıp kalmışsa kadın,aşkı,acısı,çaresizliği,özlemi ile ne bir tebessüm ne de bir bakış armağanıdır son kez adama..Susar kadın içindeki güçlü çığlıklara rağmen ,adam son bir kez bakmaya korkar kadının gözlerine,bilir çünkü gözlerdeki o buğulu çığlık yüreğini zarını yırtarsa adımları geriye olacaktır.
Aşka nolur peki ?
Kadında,adamda,arafta…Nerede?
Aşk ,aşk mıydı acaba adam da ya da kadın da?Kim hile yaptı severken adam mı kadın mı ?Eğer var olsaydı aşkları biter miydi?Tam olsaydı var olsaydı bitmezdi noldu peki,aşk iki yalancı kalp arasında heba oldu.Aşk Öldü.Adam yolda,kadın komada.Neden mi eksilen parçalar adam da ya da kadında aşkı bitirdi.Adam yolda çünkü her geçen dakika yavaşlamakta,kadın mıhlanıp kaldığı yerde aşksızlığa çarpıldı.Bakarsa adam ardına yaşar mı kadın hala ? Aşkın yokluğu varola ola….