Buğulu camların öte yüzünde Dağlara biçilmiş nurdan elbise İlmek ilmek örüyor, bembeyaz gökkubbe Gün beyaz Göz beyaz Baht kara Göz kırpıyor mezar taşları Bir bir kararıyor sokak lambaları *** …
Sana bakmak, Üsküdar’ın engin sularında gözlerin kayboluşu gibi Masmavi kesilen semaya âma olmak Yitik Cenneti tahayyül Yanlız Galata’nın , Kız Kulesi’ni biçâre seyri gibi … |Ömer Sadık|
Bir felaket iniltisi kulaklarda Mahşerî bir hava semada Gözler küheylanlarda Yiğitler geliyor salına salına Her bir yiğit Bir muştu, Her adım Bir zafer çağrısı Zindanlar ardında; Hamd nâraları…
Saat ..:.. Meçhul bir pencere dibindeyim Saatim sonsuzluğa yelken açmış Sokak lambası bugün aydınlatamıyor Gözlerimi Necib bir milletin çöküşune tanık Gözlerim Cephanesi boş sözlerim. .. Saat ..:.. Ve yine…
Bir gece yarısı gözlerinde kaybolmak isterim. Galata nasıl asırlardır Kız Kulesini izliyorsa, Bende öylece hiç birşey yapmadan yalnız seni izlemek isterim. İmkansız degil umut kurumayan koca pınar. Mesela bir…
Hasret kokan elleriyle sarmalı sevdiği Tutmadığı Sen olmadığı Tek bir yanı dahi kalmamalı Uykunun berî olduğu gözlerde yanmalı Hülyalardan sevda akmalı Kuş olup üzerine yağmalı Koşup koşup düşmeli Kalkmayı…
Ve kuşlar nizam alır yüreğinde , Kalem kırılır Şair gözlüğü yol alır . Sonra dediki adam Şairin gözlüğü değil Gömdüğü olur . Gördüğüne mesrûr Gömdüğüne hazîn |Ömer Sadık|