Annemizin acılar içinde doğurduğu o insan değiliz artık. Kapladığımız alan büyüdükçe dikkat çekmemiz kolaylaştı. Ve her av gibi avcılarımız oldu bizi paramparça eden ve her av gibi avlarımız da oldu paramparça ettiğimiz…
Doğanın kanunu böyleydi. Aç kalmamak için tuttuğumuzu parçalamalıydık. Cüssene göre kimine av kimine avcı oluyordun. Hayat bu kadar basitti. Kendini kamufle et,aç kalmamak için parçala.
Çok canın yanar her seferinde bilir bunu herkes ama yaşamak denen bir gerçek var öyle kolay vazgeçilmiyor. Parçalarını topluyorsun
her seferinde senden ne kaldıysa artık.Boşluklarından geçiyor yağmur. Sırılsıklam ve aç yürümeye devam ediyorsun, yaşıyorsun bir şekilde hem ölüp hem öldürürken yaşıyorsun biraz biraz. En çok geceleri zorlanıyorsun. Kendinle en çok o zaman yalnız kalıyorsun. O sana bakıyor, sen ona… Gözlerinizde bir hiçlik oynuyor çığlıklar içinde bir şey geçiyor sözlerinden hemen susuyorsun. Ağzını kapatıyorsun son avdan kalan bir parmak sarkıyor dudaklarından, aceleyle ağzına tıkıyorsun. Sonra koca bir sessizlik ..
Dönüp duruyorsun kendine yüzün, rahatsız ediyor kendi kendini. Çirkin, yamalı halinle bakarsın annenin seni sarıp sarmaladığı o ilk haline, iki damla düşer dünya kırılır gözlerinde. Bunca kötülüğün arasında annenin kollarından kaçırılman ilk değildir. Her seferinde daha çok hırpalanır ama daha az acı duymaya başlarsın. Acı böyle kanıksatır kendini, etlerine. Dönersin sen. Biri gelir alır sonra sen yine dönersin…
Hayat için nefes almak en birincil şarttır. Aldığın her nefes göğüs boşluklarını şişiririrken kemiklerinin çatırdağını duyarsın. Bazen o acıyı
duymamak için nefesini tutarsın ama canın, atılır önüne açar ağzını sonuna kadar, yıkılırsın..
Çok kötü insanlar var diye sessizce yürürsün yolunda. Ama kuru bir dal parçasına basarsın tüm yüzler sana döner, yakalanırsın. Birkaç parçanı
daha kaybedersin. Böyle böyle senden geriye koca bir hiç kalır. Görünmezsindir artık.
Bir şeye bakakalırsın çoğu zaman. Kıpırdayamazsın olduğun yerden. Sanırsın ki hareket etmezsen geçip gider, bırakır seni. Seni yok saya
saya parçalar o şey. Şeyin dişleri mi en çok canını yakar yoksa gözleri mi tam bilemezsin. Sadece bitsin istersin. “Çok canım acıyor ama bir gün bitecek her şey” dersin.
Her defasında hangi şey bitirecek seni bilemezsin…