Bazen cümlelere eziyet ediyorlar
Aslı varken değiştirerek yazıyorlar
Bunda hecelerin hiç suçu yok Leyla
Aşkı hasret anlayarak birde hızlıca koşuyorlar
Dün yolda görmüştük
İki âşık el eleydi bakışıyorlardı
Tanımıştım bizim mahalleden
Dün duydum ki ayrılmışlar sebepsiz bir nedenle
Senin dediğin benim dediğim diyerek
Oysa bizim dediğimiz deselerdi
Ne kaybedeceklerdi ki Leyla’m
Bizde seninle böyle olmayız değil mi?
Senin dediğin olsun tabi ki nasipse
Nasip değilse olan olsun Leyla’m
Nasılsa Rabbim bizi biliyor ve seviyor
Hakkımızda hayırlı dersek ne kaybederiz Leyla’m
Seninle ilgili cümlelerin yanına aşkı iliştiriyorum
Seni getiren gülüşüyle aşktı gücenmesin
Aşkı gönderende Mevla’mdı bilinsin
Yanlış hecelerle yanlış yazılmasın
Hakikat öğrenilsin
Sakın bazıları gibi araya kitap ayıracı gibi aralık vererek
Yalnız yaşamalıyız düşünmeliyim karar vermeliyim demeyelim
Ayıraç kitaplar içindir aşk yaşanılır içinde gezilir yüzülür
Bunlar olmazsa da karşıdan güzelliğine bakılır
Hani dün karşıda bakkal Rüstem efendinin kızı
Karşı evdeki Suat’a nasıl hayranlıkla bakıyordu
Kendinden dünyasından vazgeçmişti
Bizde birbirimize hep böyle bakalım
Ayıraçları kitap aralarında saklayalım
Kaldığımız yerden devam etmek için
Mehmet Aluç-Gülveren