Gözlerimizin içine baka baka söylenen yalanlar bizi bir birimize düşürdü, düşürüyor.
Üzülerek hatırlatırım ki yeni akım yalancılar tarafından kuruldu ve düzen yalanlar üzerine işliyor. Savunulan şey aslında çok basit; değişmeyecek bir acı gerçek, değişecek bir düzen.
Bizi kavganın içinde bulmasaydım ‘’Şimdi kavga edersek eğer…’’ diye başlayan cümleler kurmak isterdim. Ne yazık çok erken, çok geçerken!
Hayatın her yerinde karşımıza çıkar ‘’asıl’’ gerçek. Bu gerçek şöyledir ki; yargı daima savunmaya karşılık olarak doğar, daima savunan yargılanır. ‘’Yargı’’ nasıl bir kemiğe sarılırsa sarılsın, bir et parçası olduğu sürece haksız, yalancı ve çıkarcıdır.
‘’Yargı’’ denen saçmalık; bizimle aynı toprağa basar, bastığı toprağa ağaç olur kök salar, köklerini uzatır, çoğalır orman olur, hatta kendi ormanını yakar. Bir de utanmaz kendi fidanlarını acımadan kendi keser.
Peki bizi kim yargılıyor? Sormakta arayışta olmak mıdır, yoksa arayış mı aptallıktır?
Şu an gördüğümüz olayları bilmeden savunacak kadar çaresiziz. ‘’Dışarıda olan, bizde olan…’’ dememiz baskı altında olduğumuzun büyük bir göstergesidir. Çaresizlik o kadar aşikar ki en büyük aptallığı ‘’Baskıyı kim yapıyor?’’ arayışı ve sonrasında doğan benzer saçmalıklar yüzünden göremiyoruz. Biz tek kafada düşünen ama bin bir kafaya bölünen bir türüz.
Dogma mıyız, yoksa kulaktan dolma mıyız? Dinlemeyi mi bilmiyoruz, yoksa anlatamıyor muyuz? Sürekli yanlış soruları çözmeye çalıştığımız için mi sorunlardan boğuluyoruz?
İnsan istediğini bilmeden ulaşma heyecanına kapılmıyor. Görüyorum ki bizler de ne istediğimizi bilmiyor farklı heyecanlar arıyoruz ve bu yüzden sürekli kendi canımızı yakıyoruz.
Bizden gördüklerimi tekrar bize anlatmam saçmalık olur. Bana farklı oyuncaklar lazım, farklı bir gökyüzü gelmeli kalemime. Bekleyişim sürerken ben yine bizlere bir ayna tutacağım. Sanmayın ki bir şey değişecek, yine anlamsız çaresiz, arayış içinde ve savunarak bakacağız kendimize.
Çok konuşalım, çok yazalım ama inkar etmeyelim; türümüz öyle bir tür ki sopası yok saklıyor, sopası var sallıyor, koşmadan kovalıyor, kovalarken kaçıyor, düzeni yargılıyor, cevabı sorguluyor.
OSMAN EREN
https://www.facebook.com/osmaneren25
https://twitter.com/OsmannErenn
http://osmanerendenmasallar.blogspot.com.tr/