1 yaşında yürümeye başlıyor,
2 oluyor yavaş yavaş konuşuyor,
3 olur olmaz sokak ile tanışıyor,
4 ün de kendi gibi arkadaş grubu oluyor,
5 olunca okul heyecanı bastırıyor,
6 oluyor hamur dan oyuncak yapamıyor,
7 oluyor uçlu kalem kullanamıyor,
8 oluyor taşımalı eğitim ile çabalıyor,
9 oluyor 10-11-12 yaşında olanlarla aynı sınıfta oluyor,
13 ünde lise için günde 9 km yürüyor,
14 ünde ilk kez aşık oluyor,
15 inde hayatının belki de en sağlam dayağını yiyor,
16 sında babası inşaatta hastalanıyor bir daha düzen tutturamıyor,
17 ile 18 i yatılı okuyup,hem parasızlıkla hem soğuk ile mücadele veriyor,
19 olduğunda Ankaraya geliyor…
öyle boş yere değil hukuk okumaya hemde..
20 sinde kariyerinin zirvesinde okul donduruyor..
benzinlikte pompacılık yapıyor…
o yaklaşık bir on sene önce 14 ünde aşık olmuştu..sorsanız onu hatırlayıp anlatıyor..daha da aşık olamadım diyor bizim ercişli..
ben 14 şubata ankaranın bir yerinde epey anayasal bir düzlemde,sistemlerin tartışıldığı bir gecede , isviçreden gelen medeni kanuna inat,eli çatlayarak nefes almaya aşık olan bir adam gördüm..
iki şey hiç değişmiyor; 13 ünde hediyeleri paket yapanların yüz ifadesi ile 15 inde açılmış paketleri çöpten toplayan kartoncu kardeşlerimin yüz ifadesi…
aziz valentine nin bir hukukçu edası ile adalet kavramını sorgulamasını isterdim..
yıl 2015 …burası dünya…