Küçücük bir bebeğim, daha doğmadım. Ama hissediyorum, babamı. Hayalimde canlandırıyorum. Dev gibi! Kızgın bakışları altında kalan şefkati ve merhameti. Yüreği saman balyasından yapılmış değil, ipek bir kumaş gibi usul usul, ince ince işlenmiş gibi. Bazen kızıyorum. Bana sinirleniyor. Ama çok seviyorum. Hemde çok. Bana bakışından anlıyorum, ne demek istediğini. Korkuyorum, ama seviyorum! Şişko bir çocuğun çikolatayı sevmesi gibi. Bakışlarında ki o tebessüm dolu gülümsemeyi görüyorum simasından. Duruşunda ki o asalet, yeri ve göğü inletiyor sanki…
Şimdi çocuğum. Mutlu, huzurlu ve hiperaktif. Babamı seviyorum. Kim sevmez ki? Maç yapıyoruz, boğuşuyoruz. Yanlışımı görünce uyarıyor. Ama çok utanıyorum karşısında. Ne de olsa babam. Seviyorum, korkuyorum, saygı duyuyorum. Bazen delice kızsamda, seviyorum. Çünkü babam. Okula başladım. Heyyoo! Babam bana abece’yi öğretiyor! Bulutlarda koşan kuş misali, uçuyorum. Çok seviyorum O’nu. İdolüm. Kahramanım. Yürüyen devim! İlk aşkımı anlattım. Önce bir güldü ve sımsıkı sarıldı. Dedi ki; ”Benim oğlum aşık mı olmuş?” Her şeyimi anlatıyorum. Sırdaş, arkadaş, yoldaş, kardaş! Seviyorum babamı! Hemde delice!
Üniversiteye başladım. Babamla eskisi gibi aram iyi değil. Neden böyle oldu bilmiyorum. Ergenlik mi beni böyle yapan? Yoksa, nefret mi? Anlamış değilim doğrusu. Sinir buhranı geçiriyorum O’nu görünce ama seviyorum. Sigarada buluyorum, kahpeliğin esaretini ve bu cesaret babamdan güzel bir sille yememle son buldu. Evet, nefret ediyorum ondan! Ama seviyorum. Neden mi? Anamın rahmine bir sperm damlası düştüğünden beri! Yani onun genlerini taşıyorum koşulsuzca. Sevmemekte değil, sevmekte. İdolüm gördüğüm babam beni her zaman dövüyor! Anlamıyor beni! Tüm kahpeliklere eyvallah diyeceksin diyor! Hayır diyorum kemerle dövüyor. Evet diyorum aferin diyor. Anlamıyorum. Neden böyle yapıyor? Evlatlık mıyım? Diyorum kendi kendime. Ağlıyorum hemde gözümden kanlar akana dek! Babamın eksikliğini hissediyorum. O şevkatli bakışlarını özlüyorum. Hatsizce.
Yaşlandım. Babam yok artık! Özlüyorum hemde son derecede. Ağlıyorum, ağlıyorum ki bu şerefsizliği neden babama layık gördüm diye! Kahpece oynanmış oyun gibi. Gözleri açık gitti. Torununu görmek istedi. Ama izin vermedim! Tek bir söz söyledi; ”İnşallah senin çocuğunda böyle olur.” diye. Önce duraksadım. Sonra düşündüm. Tuttum elini. Ve yüzüne vahşice haykırdım; ”Senden nefret ediyorum” diye. Çok dokundu bana. Ağlamaktan helak oldum. Keşke Allah’ın gazabına uğrasaydım da söylemeseydim o sözleri. Babam hakkını helal et demeye yüzüm yok! Gam içinde bitap düşmüş halde bende ölüyorum. Bir yıldız kaydı dilek tut der gibi!
Babamın ve Tüm babaların ”Babalar Günü” kutlu olsun! Sizler muhteşemsiniz.
Twitter adresim: @CenkCetinkaya_
Rumuz: Vaveyla