…Gitmişti Yaren. Evet gitmişti, haklı bir gidişti bu belkide bilinmez… Arkasında bir çok soru işareti ile birlikte çekip giden kadının yeni bir sevgilisi olduğu haberi gelmişti ta uzaklardan kulaktan kulağa… Aslında bu sevgili Cenk ile birlikteyken ilişkinin içine sokulan bir yabancıydı. Yaren Cenk’i terk edeli yıllar geçmişti. Bunca yıllar içinde Cenk’i ne arayıp ne de sormuştu. Cenk bir gün Yaren’in karşısına çıkmasını beklemişti yıllarca, aralarında kilometrelerce mesafe vardı fakat dünya küçüktü… Bir yaz günü farklı otobüslerdeyken indikleri bir otogarda rastlamışlardı birbirlerine. Göz göze geldiler yıllar sonra. Zamanında çok sevmişlerdi birbirlerini. O sıcak yaz gününün gecesinde ilk buluştuklarında gittikleri banka gitmişti Cenk. Belki Yaren gelir diye beklemişti saatlerce fakat ne bir gelen ne de giden olmuştu. Ertesi gece yine gitmişti Cenk aynı banka oturup ikisininde sevdiği şarkıyı mırıldanmaya başlamıştı ki. Kordonun uç tarafında ona doğru yürüyen bir karanlık gördü, uzaktan kim olduğu belli olmuyordu. o şarkılarını mırıldanmaya devam etti ve o kişinin gitgide kendisine doğru yürüdüğünü fark etti sustu ve kafasını eğdi sessizce. Artık duyulan sesler, kıyıya vuran dalgaların sesleri, Cenk’in kalp atışları ve inceden bir ayak sesleri olmuştu. Anlamıştı gelenin Yaren olduğunu ve kalbi yerinden fırlayacaktı adeta, belkide sorularına cevap bulabilecek ve içindeki ateşi söndürebilecek diye umutlanmıştı. Çok heyecanlanmıştı Cenk. Yaren’in adımları yavaşlamıştı birlikte oturdukları bankta birini görünce, birden hızlanmaya başlamıştı kalp atışları. Sessizce ve korkarak banka doğru yürüdü Yaren. Yavaş yavaş yaklaştı, artık bir kaç adım kalmıştı banka ulaşmasına. Yaren onu sevdiği saçlarından ve sarı renkli yarım kol montundan tanımıştı. Gelmişti Yaren yıllar sonra, böyle bir anı yaşamak aklının ucundan bile geçmemişti. Bir kaç adım attıktan sonra Cenk’in oturduğu bankın önünde durdu. Çok güzel hayaller kurmuşlardı bu bankta otururken ve kader onları aynı bankta tekrar buluşturmuştu. Yaren yutkundu bir an kısık bir sesle ”Merhaba” diye seslendi. Banka oturan sessiz adama. Herhangi bir karşılık alamamıştı. Banka yaslanmış ve boynu bükük bir şekilde sessizce duruyordu adam çıt yoktu adeta. Tekrar seslendi kadın ”Merhaba beni duyuyor musun” dedi. Derin bir nefes alarak cesaretini topladı ve endişeli bir şekilde elini uzattı adama doğru kafasını kaldırmaya çalıştı. Adamın gözleri kapalıydı, korktu ve geri çekti ellerini. Boynu büküldü yine adamın. Ne olduğuna anlam getirmeye çalışan kadın tekrar adamın kafasını kaldırmaya çalıştı ve ellerinin arasına aldı suratını bu sefer bırakmadan suratına baktı evet bu oydu. Bu sebepsiz ve hiç bir şey söylemeden çekip gittiği adamın ta kendisiydi. Nefes almadığını fark etmişti adamın. Olanlara anlam verememiş bir şekilde ne yapacağını şaşırmıştı. Boynuna sarıldı bir anda ve kalbinin atmadığını fark etti fakat artık çok geçti. Kalp krizi geçirmişti adam. Dizlerinin üstüne çöküp ağlamaya başlamıştı kadın elinden hiç bir şey gelmiyordu. Geriye kalan ise kadının gözyaşları ve adamın kafasındaki soru işaretleri olmuştu.
Hayat kısa kuşlar uçuyor.. ”Cemal Süreyya”