Keşkeler herkesin ağzında dolanan, gündelik hayatın basit kelimelerden biri olmuş. Keşke yapmasaydım, keşke sevmeseydim, keşke üzmeseydim, keşke…keşke…
Sonu gelmez pişmanlıkları bir kenara bıraktığımızda iki şey kalır elimizde:
yaşadığımız güzel anlar ve yaşayacağımız güzel anlar.
Pişmanlıktan kurtulmadıktan sonra ikisinin de tadına varamayız. Çok basit olduğunu tabi kimse söylemez, muhtemelen hepsinin bir fikri vardır. Pişmanlıklara herkesin yorumu “Ben veya bence” ile başlar. Çok tuhaf değil mi? Senin yaşadığın pişmanlığı, bir başkası kendi üzerinden anlatıyor. Keşke ile başlayan bir cümle, edinilmiş bir tecrübeyi çöpe atmayı istemek demektir. Hatalardan korkmak, hataların en büyüğü olsa gerek. Evet her insan hata yapıyor ancak her insan hatasını kabul etmiyor. Bu kabullenişin ardından muhtemelen fark edersiniz zaten; aslında ne kadar boş yere canınızı sıktığınızı yada hayatı nasıl kaçırdığınızı. Hem de kendi kendinize..