Heyhat! Geçmişinde kaybolmuş bir zat,
Islak bir sonbahar akşamı geziyor boşlukta.
Neydi aradığı? Belirsiz bir hakikat,
Karanlıklar içinde boğulmuş beyaz gülün son yaprağı.
Doğrulardan uzak diyarda maviye hasret dimağ,
Gezer sokak sokak, kaybolur şimşekler ardında.
Yetmez yeryüzü büyümeye, dar gelir toprak,
Kim bilir bu çiçek nasıl ayakta kalır?