bi şeyler ters gidiyor,
+ne gibi anlamadım,
-ben de anlamıyorum..
+konuşalım..
-hayır, konuşularak aşılacak bir şey midir aşk ?
sıradan bir cumartesi günü sıradan bir dinlenme sonrası sıradan bir şeylere sıradan karar verme aşamasındaydım. sıradan olmasını kaldıramayacak yaş grubuna ait olmanın verdiği olgunlukta, 20’lerin son baharında, 2022’nin tek yazına inat oturmuş bizi düşünürken buluyordum kendimi, ben bahar değil miydim diye sordun iç sesimden kendime doğru, o yüzden tek yazı diye cevap verdi benliğim iç sesime karşılık, iki insanın bir beden içerisindeki diyaloğuna en güzel örnekti Shakespeare oyunlarını saymazsak, biraz da içlenmiştim, tiyatro geçmişi olan bir kadını ancak Shakespeare bu denli anlatabilir sanmıştım, o meşhur oyundaki tiratlar aklıma düşmüştü, ay ışığı postalını sahnede canlandıracak gibiydik, en azından ben öyle hissediyordum iç sesim dedim kendi kendime, biraz senden bağımsızdım, buna ekstra özür dilerim. Bana yine benim cümlelerimle karşılık verdin, bir şeylerin dev bi tiyatro sahnesinde tek başına anlatılamayacağını tek bir adam dışında Türk Tiyatro Sahnesi’nde yapmamam gerektiğini söyleyebilecek gibi, Merhum ustamız Ferhan Şensoy’un 2000 oyun üzerinde sahnelen ”Ferhangi Şehler” oyununu bir daha oynayamayacak olması gibi. Gel dedin, bu oyun iki kişilik olsun, dur dedim, hangi iki, hangi kişilik.. ikimiz arasındaki monologlar diyaloğu iç sesimde devam ederken bir ”Beyoğlu Rapsodisi” çaldı kulağımda..
İnsanın sevdiği kadar sevilmemesi gerektiği üzerine tek kişilik bir değere bindi tekrardan, bir şeyler eksikti, mükemmel bir şey eksik olamazdı, mükemmel bir şeyin üzerine eksiklik konuşulamazdı, üstelik biz bu eksikliği bir Beyoğlu rapsodisinden iki gece önce konuşmuştuk, sen vardın, ben vardım, Abidin Dino halt yesin’di.. Farkındalık en büyük fark adına bir yol ayrımı yaşıyorduk ve sanırım benim farkındalığım senden biraz daha farklıydı.
Sevgili okuyucu;
Bu zamana kadar hep kadınlarla alakalı vurdumduymaz akıllanmaz seviyede olan yazılarıma denk geldin, aşık oldum, bundan önceki tüm kadınlardan onun adına özür dilerim.. Bitirirken bir Romeo&Juliet tiradıyla bitirelim,
”insan sevdikçe güzelleşir,
güzelleştikçe de
bir pırıltı verir dünyaya kendinden.”
Kutay YÜCELEN
02.07.2022