Gecenin bu saatinde okuma koltuğuma kurulmuş Vezir-i Azam Nizamül Mülk atamın Siyasetnamesini okuyorum ki, bir de ne göreyim böyle ferman niteliğinde bir kelimeler bütünü hemen paylaşayım da sizde okuyun istedim. Neyse aslına bakarsanız bugün yoğun bir günün ardından eve geldiğimde göz kapaklarım öylesine ağırlaşmıştı ki, otobüste olduğum yerde uyuklamıştım, içim geçmiş beş on saniyeliğine ki, birden yanıma oturan oğlanın ayakta duran sevgilisiyle tatlı sert atışmasıyla uykumun en tatlı yerinde uyandırıldım. Sonrasında ister istemez kulak misafiri oldum çünkü oğlan kıza saatlerce dil döktü kızgınlığını anlatabilmek için ve emin olun kızın bu umrunda bile değildi. Yani be evladım dedim içinden o seni şuan dinliyormuş gibi görünen varlığın aslında senden çooook uzaklarda bir diyarda olduğunu göremeyecek kadar kızgın olsan da o sana içinden kıskıs gülmekle meşgul diyesim geldi. Kendimi zor tuttum yani o derece durum vahimdi. Neyse biraz daha erken saatlere yani ikindi ile akşam arasına gelecek olursak da uzun zamandır uğramadığım bir yere ayak bastım ve dağın eteğine kurulu yerleşkeyi adımlayarak keyfini çıkardım. Tabi bu yerleşke de eskilerden kimsenin kalmamış olması kalanlarında antika olacak kadar değerli ve tecrübeli olması da ayrı bir nokta, bir banka oturdum ve ağaçların, başıboş dolaşan hayvanların, rüzgarın bana fısıltıyla bir şeyler anlatırcasına tenime dokunan nefesini hissettim. Sonra dağın heybetle dik duruşunu komşuluk ettiği yerleşkeyi korurcasına çepeçevre sarmalamasının anaç bir tarafı olduğunu düşünerek daldım uzaklara sağımaadan solumdan geçen insanlar ellerinde defter, kitap kiminin elinde cımbız ayna umurlarında mı fani dünya havaları, günlük spor, magazin minimum her türlü üçüncü sayfa haberinin konuşulduğu yalıtılmış bir alanın oldfuğu ama asla aklın uzağından kıyısından geçmediği bir yerin varlığı olmaya aday bir yer, yani bu kadar eleştiriyorum da galiba bu bizim suçumuz değil, bizi bu hale getiren popüler kültürün bir eseriydi neyse ki, bana iyilik yaptığını düşündüğüm ve yanıma yaklaşan köpeğin nefesini ayaklarımda hissetmemle ayağa fırlamam bir oldu. Yahu tamam köpekleri çok seviyorum ama arkadaş ne yapayım korkuyorum yahu! yani sizin anlayacağınız bugün uzun bir gündü ve bu uzuuuun günü sonlandırırken elimde çayım, kitabım fonda da çalan güzel müziklerin eşliğinde gecenin içine doğru adım atmış bulunmaktayım…
https://www.youtube.com/watch?v=erwLhFO2f88
https://www.youtube.com/watch?v=6CBTTTVeG1I
https://www.youtube.com/watch?v=L08eUEFjEuY
.