Bazen karanlık geceyi aydınlatan tek şey bir ışıktır, insanın önünü görebilmesi için. Bazen de hayatını değiştirmesi için. Sense karanlık gecelerime güneşim oldun hep. Bir ışık misali hayatımı değiştirdin. Öyle alışmıştım ki sana karanlıktan korkar oldum. Geceleri sokaklarda yürüyemez, dışarıya çıkamaz oldum senden sonra. Senden sonra, hep karanlıklar oldu bana. Aydınlıklar gelmedi. Hiç var olmadı. Senden sonra, kalemler yazmaz; dilim konuşamaz oldu.
Bir ışık misali hayatımı değiştirdi güler yüzün. Yüzün asıldığında sanki kasvet düştü yüreğime. Çaresizmişçesine bakakaldım. Acemiyim ben sensizliklere. Daha yeni yeni vurgunlarımı bastırıyorum yüreğimde. Darbe yapmaya hazırmış gibi oysa. Gardiyanlarımın ellerinde coplarla karşılıyormuş gibi seni. “Dur yeter vurgunların bu kalbe. Darbelerine gebe kaldı yüreğim”.
Bazen solan güllerimi sulayan bir bahçıvan gibi ihtiyaç duydum sana ya da evde yapamadığım yemeklerimi yapmak üzere olan bir aşçı gibi. Sensizliğin adı nedir bilmezdim oysa ben. Sensiz yaşamak nedir bilmezdim. Yüreğime yağmurlar yağdı, seller çıktı. Hangi gölleri doldurup taşırdı kim bilir.