bu aralar soru sormadım kendime.
yani ney mantıklı ne değil, düşünemedim
o çok meşhur yağmur manzarası gören bi cam kenarım, battaniyem
ve birde gereksiz neskafem hiç olmadı
sevmedim ben böyle kombinleri
hem ne gerek vardı türk kahvesi dururken
elin gavur kahvesine
yaratmaya çalışmadım da hiçbirini
istersem otobüste bi direğe tutunmuş
sarsılmamı engellemeye çalışırken
istersem öğretmen konunun en önemli yerini anlatırken
hadsizce
düşünebiliyordum da
ama ne kendimi ne geleceğimi.
düşündüğüm şeyler benden başka bir şeydi
bazen ikinci tekil şahıs
bazen bir gökyüzü
bazen de mandalina kabukları
ve kabukların bisiklet çarklarına benzeyen gülüşleri
dağılıyordum dikkatimle birlikte
toparlamam çabuk sürse bile
yine
yine
dağılıyordum
mağdem dağılacaktım
hiç toparlamamayı seçtim
şimdi herkesten bir parçayım,
herkesle düşünüyorum.