Bir gün,
Alışveriş merkezlerinin ve rezidansların renkli camlarının ardından
Şehri seyretmek istediğinde
Gördüğün tek yeşil yer
Mezarlıklar olacak.
Bir ürperti ve sızı hissedeceksin içinde o zaman.
Çünkü seneler önce sevdiklerini kaybetmiştin
Ve o mezarlığa defnedip sevdiklerini,
Başuçlarına birer ağaç dikmiştin.
Ağaç demişken,
Başını biraz yana çevirsen
Artık göremeyeceğin, çünkü yerinde yeller esen
Çocukluğunun geçtiği mahallenden
Anılar canlanacak belki gözünde.
Komşunun bahçesindeki eriklerini çaldığın
Erik ağacını hatırlayacaksın.
Gözlerin seçmiyor ama
O zaman şehrin dışında olan
Ağaçlarının arasında sevgilini ilk defa öptüğün
Ve dersliklerinde ter döktüğün üniversiten de gelecek aklına.
Oradan yol geçirmeye çalışmışlardı da,
Onca insan direnirken ve
Sökülen ağaçlarının yerine yenilerini dikmeye çalışırken
Sen susmuştun.
Oradaki rezidansta oturuyor şimdi
Oğlun ve torunun…
Üniversite dersen
Yalnız adı var.
Sen de yalnızsın artık.
Bir gün
Alışveriş merkezlerinin ve rezidansların renkli camlarının ardından
Şehri seyretmek istediğinde,
Gördüğün tek yeşil yer
Mezarlıklar olacak.
Şuracıkta ölüp gitsen şimdi,
(Bu binan ve insan kalabalığında
Oraya nasıl götürüleceğini düşünemiyorum bile)
Orada seni
Hayattayken umurunda bile olmayan birkaç ağaç
Ve betonlaşmaktan kurtulmuş
Bir avuç toprak karşılayacak.