Sıradan insanların hayatlarına değer vermeden,tüm ömürlerini boşa harcadıkları dönemlerde ufak ama halkı çok kibirli olan bir ülke varmış.Etrafı koskoca duvarlar ile çevriliymiş.Bu duvarlardan kurtulmanın tek yolu eğitim dedikleri fıkranın kölesi olmakmış.Çocuklara o kadar gereksiz bilgiler veriyorlarmış ki çocukların kendilerine ayıracak vakitleri olmuyormuş.Çocuklar ülkeden dışarı çıkabilmeyi o kadar fazla istiyormuş ki okuduklarını hatırlamaya dayalı yarışmalara katılıp yüksek puanlar almaya çalışıyorlarmış.
Başarısız olan çocuklar hayatlarının sonuna kadar duvarın içinde bir meslek edinerek televizyon denen makine ile kendilerini teselli ediyor ve yetişkinliğe adım atarak ölmeyi bekliyorlarmış.Hayat burada o kadar sıkıcıymış ki tek eğlenceleri sahte hayatları izleyip kendi hayatlarından memnun olmakmış.Televizyon adlı makine onların hayal denilen bağımlılıklarından kurtarmaya çalışıyormuş.Çünkü bu ülkede hayaller yetişkinler tarafından çocukları için özenle hazırlanır ve seçenek tanınmadan onlara sunulurmuş.Bu hayaller genelde duvarların içinde çürüyüp giderek,sevmediği biriyle beraber evlenip aşırı derece eğlenceli olan ahlak kurallarına uyarak monoton bir hayata adım atmak ile ilgiliymiş.
Bu toplumun en büyük özelliği görmezden gelmekmiş.Eğer sorunu sesli söylemez ve battaniyenin altına gizlenirseniz problemin asla size zarar vermeyeceği düşünülürmüş.Bırakın başka insanlar ölsün,yoldaşlarınıza haksızlık yapılsın sadece ama sadece tuttuğunuz spor takımına hakaret edilirse karşı çıkın.Ülkenin son yıllarında bu durum öyle bir hal almışki artık ülkede bomba patlasa bile insanlar sesini çıkarmaz olmuş.
Bir gün duvarlardan kaçmayı başaran öğrenciler geri gelmiş.Keşfettikleri dünya o kadar
farklıymış ki tamamen değişik insanlar olmayı başarmışlar;fakat bu insanların çok büyük
bir problemi varmış,onlar bencil değilmiş.Duvarları yıkıp herkesin daha adil bir dünyaya ulaşmasına izin vermek istemişler;Fakat yöneticiler bu fikrin onların sonu olduğunu biliyorlarmış.O yüzden bu insanları dinsizlik ile suçlamışlar.Halk gördükleri üst düzey eğitim sayesinde ezberledikleri şu şeye inanıyorlarmış.”üstümüz ne diyorsa sorgulamadan yapın çünkü bizi adalet ve mutluluktan koruyan duvarı onlar inşa etti” Duvarın ötesinden dinsizler hapse atılmış daha sonra eşitlik ve başka bir bakış açısı getirdikleri için idam edilmişler.
Yıllarca duvarların arkasında yaşam süren bu devletin sonu duvarlarının üstüne yıkılması ile gelmiş.Onlarca ülke arasında çıkan savaşta bu ülke en öndeymiş.Çünkü halkı inanılmaz derecede iyi küfürler ve anlamlı maniler yazarak düşmanı savuşturuyormuş.Uzun seneler boyunca onları şeytanın yarattığı teknolojiden koruyan duvarları çok iyi işliyormuş;ama savaşın son günü şeytan onların duvarlarını yıkmanın bir yolunu bulmuş.Çünkü duvar sadece insanların kendilerini ileri götürmesine engel olmak için koydukları hayali sınırlarıymış.