Toprağıma diktiğim ilk fidandın sen.Senelerce başından ayrılmadığım,yapraklarını koklayıp uğruna şiirler sakladığım ilk göz ağrımdın.Suyunu,toprağını,havasını seçtiğim her gün muhabbetimle yapraklarını titrettiğim nadide bir fidandın.Her sene açmasını beklediğim çiçeklerinden hiç umudumu kesmedim.Gün geldi toprağını beğenmedin,yedi şehir yedi kıta gezerek sana toprak eledim.Köklerini kırmadan şiirler okuyarak yeni toprağına alışmanı bekledim.Aradan seneler geçti sen halen çiçek vermedin ve bir gün saksılarda benim yanımda ol diye bencillik yapışımın yanlış olduğunun farkına vardım.
Seni arka bahçeye nazikçe diktim.Su ile besleyip toprağını temizledim.Sen büyüdün,serpildin ve çiçek verdin.Kar beyaz,beş yapraklı hayranlık uyandıran çiçeklerinden.Ancak artık yanımda değildin.Arka bahçede dallarına hamak kurulan selvi boylu bir ağaçtın.O hamakta sallanmayı en çok hak eden ben komşunun ağacı olduğunu her gün anımsayarak başkasının sallanmasına göz yummuştum.
Bir zamanlar benimdin ama artık değilsin.Fakat çiçeksiz ve inatçı halinle hâlâ yüreğime meltem rüzgarları gibi esmekte,anılarımızı rüzgarlarınla diriltmektesin.