Ölürler,
Ölürler ve giderler
Her zaman var olmak istediklerini söylerler
Yalanların, kum saatindeki son tanelerini
Bir gece yarısı yıldızları
Kor sıcakta güneşi
Belkide üşüdüğünde yanlızlıktan
Ölürler
Ve giderler
Brooklyn istasyonundaki insanlar
Odanın ışığını kapattığında, uyumak için!
Gözlerini diktiğinde belkide tavana
Eylülün ilk yağmuru öptüğünde penceresinden
Ve belkide süzülürken o yağmur tanesi
Ölürler
Sağ gözü seyirdiğinde
Parmak uçları ile oksadığında birilerini
Bilirler
Ölüler, sadece parmak uçlarından tanınırlar
Sekspiri, Ahmet Arifi, Zarifoğlu’nu
Anlattığında belkide…
Karım dedigini
Ölürler
Ve giderler.
Kirlettiğinde ağzını
Siyahın beyazı yakaladığında
Ceketini alıp çıktığında sokağa
Her aldığı nefesinde sigarasından
Ölürler
Brooklyn istasyonundaki insanlar
Gelirler, giderler ve ölürler