BU “GÜN” DE YAŞIYORUZ
Uykusuzluktan ya da çok uyumaktan
Bazen dertten
Bazense ortada hiçbir sebep yokken
Kan çanağına dönmüş gözlerle sabahı karşılayıp
Gün doğumunu izleme isteği gibi
İster istemez işte bu “Gün” de yaşıyoruz.
Durup dururken ya da durduk yere
Daha gün adını yeni koymuşken
İlk trenle, belki de ilk otobüsle
Şehirden kaçma isteği gibi
İster istemez işte bu “Gün” de yaşıyoruz.
Sokakta yürürken ya da sokaklar akıp giderken ayaklarının altından
Bir sahaf dükkânına girip
Okumadığın yüzlerce, belki de binlerce kitabın arasından
Bir hikâye seçip, kendini hikâyenin kahramanı yapmak
Eline yapışıp kalan şiir kitabından
Birkaç mısra okuyup
Sanki kendin yazmış gibi
Ya da kendini şiirmiş gibi bulma isteği gibi
İster istemez işte bu “Gün” de yaşıyoruz.
İnip şehrin limanına ya da çıkıp en güzel manzaralı yerine
Hatırlayıp eskileri
Sonra ardından dalıp gidip gelecek hayallerine
Paketten bir dal sigara çıkarıp yakmak isteği gibi
İster istemez işte bu “Gün” de yaşıyoruz.
Akşam olunca ya da geceye doğru kayınca gün
Bir meyhanede donatıp masayı
Kederleri koyup en başta
Ardından mezeleri sıralayıp önünde
En sevdiğin mezeyi bahane edip
Koyup bardağına birkaç parça buzu
Bardağı rakıya boğma isteği gibi
İster istemez işte bu “Gün” de yaşıyoruz.
Eve giderken ya da evin yolunu bulmaya çalışırken
Ağaçlara, sokaklara, aya, yıldızlara
Şehre, şehri örten hüzne
En çokta sarhoş doğmuş geceye
Evin yolunu sormak
Düz bir çizgide yürümeye çalışırken
Kaldırımdan inip yolda bulmak gibi kendini
Eve değil de “ O “ na gitme isteği gibi
İster istemez işte bu “Gün” de yaşıyoruz.
Kafanı yastığa koyduğunda
Dünü unutup,
Yarının farklı olacağını düşünmek
Belki de yarına hiç uyanmamayı istemek gibi
İster istemez işte bu “ Gün “ de yaşadık.