Korku. Baş edilmesi zor bir duygu. Bir yanı çok korkuyordu bu kadının, ama bir taraftan yanlış bir şey yapmamıştı, suçlu değildi “Korkmamı gerektirecek bir durum yok” diyordu kendi kendine. Bu zamana kadar ne badireler atlatmıştı. Artık düzlüğe çıkıyor gibi hissediyordu. Ama yine de korkmadan edemiyordu. Umutlarını tüketmenin hiç bir faydası olmadığını çok iyi öğrenmişti. Umuttu insanı hayata bağlayan, yaşama sevinci veren, amaca doğru yürümeyi kolaylaştıran. “Umuda sarılıp tüm bu yaşananların artık son bulacağına inanıyorum. İyimser olup önüme bakmalıyım. Hedefime ulaşmak için kaldığım yerden devam etmeliyim.” diye düşünüyordu. Korkunç ve/veya üzücü en ufak bir şeyi bile aklına getirmekten uzak duruyor, düşünmek bile olayların gerçeğe doğru bir adım atmasına sebep olur diye korkuyla karışık hep iyi şeyleri hayal etmeyi deniyordu. Bu tepeyi ne zaman geçecekti? Ne zaman boğazındaki düğümü yutabilecekti? Bu korku ne zaman terkedecekti bu kadını? Dayanmak iyice zorlaşmıştı. Çaresizce yardımın geleceği zamanı bekliyordu. [22:45 05/02]