Bugün On Beş Temmuz, yeniden vatan için destan yazıldığı bir gün. Aklını fikrini yitirmiş satılığa çıkarmış birkaç iç ve onlara yataklık eden finanse eden dış düşmanın insanlık değerlerini yitirerek, kalkışma ile vatanı yıkmak bölmek özgürlüğümüze pranga vurmak için yola çıkanları, imanıyla tankları ezerek karşı çıktığımız şahadete ilk koşan Ömer Halisimizle ilk darbeyi vurarak yıktığımız o şanlı şerefli günümüz. Bizler insanın yaşamına anlam mana katmak için yaşarken, o hain iç ve dış düşman bu mana ve anlama anlamsızlık kaos zincirler vurarak bizi köle yapmak için yola çıktı, dün Çanakkale de yola çıkan ve dersini alanlar gibi Rabbimiz izin vermeyerek dualarımızı kabul ederek Nusreti’yle bu düşmanlara da dersini vererek çok şükür yıktık.
Bizlerin vatan bayrak insan gönlümüzdeki saraylarımızda tahtına otururken, onların olmayan karanlık kokuşmuş küf tutmuş gönüllerinde değersiz sadece çıkarlarına ulaşmaları için değersiz bir araç olan insanın hayatını hiçe sayarak, acımadan kanını dökerek, tankla silahla uçaklarla katliam yapmak için harekete geçtiler. Özgürce düşünmek insan için gerekli iken, bu iç ve dış düşman bu özgürlüğümüzü kısıtlamak sindiremeyerek yok etmek için harekete geçtirler ve çok şükür imanla yoğrulmuş milletimin sayesinde başarılı olamadılar, yok oldular, hezimeti yaşadılar.
İç ve dış düşmanın hayatında “hiçlik” öylesine evrensel bir kavram haline gelmiş ki, sadece bunun için çabalamak insanları sindirerek yok ederek,”hiçliği” elde ederek bir şeyler kazanacaklarından bu salaklar o kadar eminler ki, yıkıldıkların çamurlara battıklarından dahi habersizdir! Yüreklerinde çırpınan bu utancı dahi görmez olanlar, her zaman imanlı vatan bayrak insanı seven bizlerin ve Allah c.c. yardımıyla yıkılmaya mahkûm olacaktır. Dün de bugünde vatan bayrak insan için canını şahadetle verenler var oldukta vatanımız hep bizim olacaktır. Allah hepsinden razı olsun Âlemlere Rahmet peygambere komşu olurken şimdi Allah c.c. yanında misafir ve cennette gezerken bizlere gülümserken, bizlerde bu kutlu günde onlara gülümseyerek, nöbetlerini devir aldığımızı bir daha söylüyoruz. Kendi özünde fırtına taşıyan çıkardığı fırtınayı tufana dönüştürürken, kendisi o tufanda kendini yok etmeye her zaman mahkûmdur. Rabbim iman eden kullarının sayısı arttırsın(Âmin). Vesselam.
Mehmet Aluç